Yar yaramı deşti gitti neyleyim
Dökülmüş yaprağım kurumuş dalım
Baharı görmeden güze dönmüşüm
Sızlayan yarama lokman ararken
Gezerim alemi çare ararım
Yarimi bulacak kavli kararım
Bu derdimi ancak onla sararım
Yarama varacak yar bana lazım
Böyle gam kimseye vermesin Mevlam
Gönlüm çellik taş da değil
Duman tütmez küle döndüm
Yüreğim tunç demir değil
Hasretinden köze döndüm
Küstüğünde gül zarına
Ne sevmeyi bildi ne de terk ettin
Yıllardır çektirdin dert ile acı
Yaşattığım her an ıstırap sancı
Dedirmemin ilacı bulunmaz hancı
Yaşlılık kapıyı çaldığı zaman
Yaşım yetmiş beşe gelince
Kendimi hala elli sanmıştım
Dilim gönlüm güzel deyince
Yaz Baharım Bitti Kışa Az kaldı
Rüzgâr kokusunu getirdi bugün
Sonbaharım bitti Yaz'a az kaldı
Meğer düş kurmuşum meğer hayalmiş
Şu gönlüm yanıyor dumanı tütmez
Gam kederle acı içimden gitmez
Gönül dağı sisin nedense bitmez
Yetti artık yeter benim çektiğim
İçimde ateşi neden yandırdın
Yığıldım Köşeye Sustum Ağladım
Hayat sana ne de kötü davranmış
Yıllar sonra gördüğümde ağladım
Saçların ağarmış yüzün kırışmış
Dertlerim depreşti baktım ağladım
Helalı haramı bilmezler içti
İnsan olanlar hataya düştü
Yine de gerçeği görmedi gönül
Ağustos ayında kasırga esti
Günlerim aylarım seneler geçti
Duyun beni ey insanlar
Aşk yarası köz edendir
İbn-i Sina derman yazsa
Yine derman o yardandır
Yanarsan aşkın narında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!