Kesici ayazlar…Sokak lambaları alnıma şavkıyor.Retinaya ölü pervaneler düşüyor.
Kocaman bir hüznü kucaklamaya çalışıyor kollarım…
(delik deşik dumanlar bürür körpe caddeleri,
Irmak moloz niyetine aşkları sürükler.)
Karanlıktan sekiyor dilimden düşen sözcükler.
Korkuyu ısırmak mı,elim varmıyor.
Eylül gecesi…kıyı kasabası.Bir yenisi başlıyor ataklarımın. Aldığım her derin nefeste
-inanmazsın ama-sen varsın…
İtiraf: bulutların kavgalarını seyretmekten keyif alıyorum bu sıralar.Konuşmaya yeni başlayan bir bebenin çığlığından ayrık değil şu keman sesi…Gömleğime mosmor bulaşıyor boğma rakı kokusu.
Nasıl da sevişerek akıyor köprünün altından sular.
Gamzesiz selamlamak zorunda kalıyorum çiçekleri…
Durmadan körüklüyorum dubleleri.
Sen bakma böyle olduğuma.
Hep aynı telden işte yangıları hayalet dakikaların,
dakikaları hayalete çeviren yangılarım…
Kayıt Tarihi : 24.9.2019 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!