Nasır tutmuş avuçlarına,
Güller dökeyim.
Kuruyan dudaklarına,
Zem zem, olayım.
Güzel gözlerinin,
Pencereden, kapıdan içeri giriver.
Seni, çok seviyorum, seni bekliyorum.
Sahip olduğun her şeyi bırak gel.
Kanatın kırık uçamıyorsun! Kumru...
Baharı yaşarsam eğer,
Ben, sende yaşarım.
Sensiz, baharı neyleyeyim?
Vuslat olsun da kış olsun.
Vuslat, hicran yaramı saracak.
Seni, bırakıp çok uzaklara gideceğim,
Uzun yollarda, yalın ayak yürüyeceğim.
Yollar, dikenli ve kor alev olsa da,
Çekinmeden basıp gideceğim.
Gideceğim yer, yılanlarla dolu çöl olsa da,
Rıhtımda martı sesleriyle
Yarışan çığlıklarımızı
Aşığız diye haykırışlarımızı
Vapura binmeden önce
Yağan yağmura ve etrafta bakanlara
Aldırmadan dakikalarca öpüşmemizi
Dünyanın her yerinde, aşk aşktır.
Bize, sunulan bu hayatta, aşktan kaçamayız.
Bu güzel duyguyu, zaten yaşamalıyız.
Bu hayatta, bir aşktan, birde ecelden, kaçamayız.
Bütün dünya insanları, aynı duygu frekansındadır.
Bu dünyanın, aşksız ve sevgisiz tadı hiç olmaz.
Âşıklara, kemgözlerle bakanlar,
Âşıkların, dedikodusunu yapanlar,
Âşıkların, vurulmuşluğuna inanmayanlar,
Ölümsüz, âşıklara dil uzatanlar… Utansınlar!
Aşkın, tarifini yapamayanlar,
Senin hatırına, seni seveceğim.
Sevince, mutsuzluğu seçeceğim.
Mum gibi eriyip, bitip, gideceğim.
Kendimi, sana feda edeceğim.
Senin hatırına, canımdan vazgeçeceğim.
Öfkeyle, nasihat verme!
Vereceksen şefkat ver.
Istırap tufanı verme!
Vereceksen neşe ver.
Yıldırım korkusu verme!
Ben, her zaman, gün batımı gördüm.
Bana, gün hiç doğmadı.
Hep, battı battı, bahtımı kararttı!
Bana, bir gün, o gün doğacak...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!