Çölde, umman isteyen ben
Denizde, çöl isteyen ben
Gündüz, yıldız isteyen ben
Gece, güneş isteyen yine ben
Ne nankör müşüm ben!
Sokul arsız bedenime,
Tenim, teninde erisin.
Ruhunu daldır, ruhumun girdabına,
Yalnızlığımın limanına, demirlen.
Huzmeyi andıran gözlerime,
Abu hayatı sunan, sözlerime zincirlen.
Aşkımın musallasında, amansız, tarifsiz sol yanım,
Aşk için, daldığım günahımı, örselemekte avunuyor.
Ruhumu izbelere bıraktığım, an be an,
Titrek ellerimle, ucu kırılmış kalemimle,
Nikotin sinmiş dört duvar arasında,
Hicran mateminde, mısralarıma,
Efsunlu gözlerine,
Gözlerim takılı kaldı.
Aşk dolu sözlerine,
Yüreğim hapis kaldı.
Hasret kokan ellerine,
Ne kadar senden başkasını,
Sevmeye çalışsam da,
Bir türlü, sevemiyor, sevemiyorum.
Sana böyle nasıl tutulmuşum?
Belki de tutkum olmuşsun.
Dağların, ardındaki adam!
Sanma ki birbirimize uzağız.
Ruhumuz, yan yana, duruyor
Yüreğimiz, semada birleşecek...
Seni beklemek için,
Büyük sabır gerek.
Yani çölde, su için,
Seraplara dalmak gibi...
Sensizliğin acısını,
Yüreğimde gizlemekteyim.
Seni hâlâ sevdiğimi,
Söyleyemiyorum.
Neden mi?
Saatlerce, denizi seyredeceksin.
Efkârlanıp, bir sigara tüttüreceksin.
Bir şiirim, aklına gelince ağlayacaksın.
Her, aklına geldiğimde hıçkıracaksın.
Beni, yanı başın da arayacaksın.
Bugün, eskiyen aşkımı,
Hurdacıya sattım.
Hurdacı bile beğenmedi.
Çok eskimiş dedi, zor aldı.
Hurdacının bile beğenmediğini,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!