Bir oda, (pencere kenarında bir koltuk, koltukta da) ihtiyar bir adam.
Pencereden dışarıya (göz kırpmadan ve hareket etmeden) bakıyor.
Dışarıda (daha önce göremediği) bir şeyi görmeyi mi umuyor?
(Güzel orman) manzaranın tadını mı çıkarıyor?
Yoksa, dünyayı (bir orman olarak) mı biliyor?
(Diğer pencereden) dışarı hiç baktı mı,
(diğer odaların pencerelerinden) dışarı hiç baktı mı?
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta