Masumca, duru bakışları vardı,
Bir yavru ceylanınki gibiydi,
Yaralar açtı, ne kadar da derin,
Bilemezdim asla bunu ben, gerçekten.
*
Yürüyor, cam kırıkları üzerinde,
Alışkın değil, adımlamaya birden.
Gördü ruhumun, paramparça olduğunu,
Damarlarımda dondu, hissederim acılar.
Tıslıyor zehrini akıtmayan yılan gibi,
İçten içe dişlerim kamaşıyor aniden,
Gerilir evet birden, tüm bedenim yeniden.
*
Oracıkta düşüp kaldı gözlerim,
Daha ne kadar, nefes almadan ben,
İnebilirim ki bu derinliklere.
İsyankar bir hal aldı, sus dedikçe,
Vurma sakın ha, beni zincirlere.
Benim duygularım, sanki körelmiş,
Çok hırçın ve aksi gibi huysuzum.
Anla beni, tümden altüst oldum ben,
Anla yalvarırım, lütfen anla beni.
Senin anlamanı istedim hep, sadece,
Set çekemedim, şiddetime içimde.
Gelme ne olur, daha fazla üstüme,
Yakıp kavurma, ruhumu böylece.
*
Hiç kalmasın, yanıp bittiği yerde,
Her bir yangınım, söndüğünü sandığım.
Adeta bir kazı alanı, içimdeki fırtına,
Tabaka tabaka yükseliyor, her devir ve zaman.
Eşeleme bu hisleri, daha fazla derinden,
Tek kalmayalım, kör olup da dumandan.
*
İstemezdim hiç, olsun böyle bir şey,
Olmasını dilemedim, asla böyle bir elem.
*
Masumca, duru bakışları vardı,
Bir yavru ceylanınki gibiydi,
Yaralar açtı, ne kadar da derin,
Bilemezdim asla bunu ben, gerçekten.
Kayıt Tarihi : 19.7.2025 15:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!