Sürgün yemiş duyguları,
işgalde talan edilmiş sözcükleri,
isyana teşvik eden gözlerimi
ve uykusuz cümlelerimi
şiire dökmekten bıkmadım,
Ve bıkmadım
körpe acıların sevişmesini yazmaya,
tüm kötülükleri tatmaya,
iyi anılarımı gözyaşlarımla sulamaya,
kalbimin kırık penceresini açmak için
şiir bilemekten bıkmadım
Kara yazımın yazılı olduğu kağıtlara,
yüreğimde bitmeyen çetin kışlara,
sönmeyen sigaraya,
saf aşkıma yapılan yolsuzluğa
ve tutkumun cinnetine
şiir çizmekten bıkmadım
Sedanın tenhasında
çığlıklarımın bir güç hükmetmesine,
ayrılığın silsilesine,
sevdiğimin çekip gidişine,
yüreğimin işsizliğine,
duygumun ihtiras ile cenk edişine
ve dünyamın kuleler gibi devrilișine
şiir örmekten bıkmadım
Rüyalarımı Dgm’de seyretmeye,
umutlarımın sürgün yemesine,
istikbalimin ihtilal ile indirilmesine
ve canımın inlemesine
şiir biçmekten bıkmadım
Bıkmadım bir değil bin kez ölmekten,
her defasında sırat köprüsünden geçmekten, zemheride titremekten,
çirkin duyguları büyütmekten
yolculuğumun gaddarca bitmesine
şiir üretmekten bıkmadım
Bir tren garında ağlamaktan,
acı dolu bir vedadan,
ayyaş bir şarapçının
şehirin en tenha köşesindeki uykusuna ortak olmaktan
Boğazdan atlamaya yemin etmiş insanların
o son kez duyduğu pişmanlığı anlamaktan,
ve kanserlerin tümünü ruhuma zerk etmeye dair
şiir karalamaktan bıkmadım
Yani ben kaybedilmiş duyguları
yüreğime nakkaș misali işlemekten,
o son sözü söylemekten,
gece uyumadan önceki son pişmanlıkları hatırlamaktan,
unutulmuş dostlukların hayıflanmaları ezberlemekten,
zalimliğin meşrebiyetini yazmaktan
ve insan aklına gelebilecek tüm kötülüklerin merceğine
şiir tutuşturmaktan bıkmadım
Kayıt Tarihi : 5.3.2025 02:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!