Kaç yüzüncü kez, değişiyor şu biçimler,
Ve kaç yüzüncü kez, sen varsındır zihnimde.
Kaç yüzüncü kez beliriyor, yeni anlatımlar kelimelerde.
*
Ben, eski kağıtları okuyan bilge,
Ben, biçimi içerikten üstün tutan sanatkâr,
Ben, fırça darbelerinde derinlik bulan ressam,
Ben, düşüncelerin dansındaki özgün çocuk.
*
Modanın yeni ilhamıdır, düşüncem.
Nesillerin aktardığı miras, cümlem.
Ben kurdum!
Ben yazdım, sildim!
Ve içimdeki sesi buldum.
Sanmasın kibirli cahiller,
Bilmezler kaç saat, ahengi aradım,
Gölgelerin dansında.
Bilinmez kaç ses,
Ve aynalardan yansıyan kaç ifade, yansıdı yüzüme.
*
Kelimelerimi şekillendirdim,
Ve ruhumda birikmiş, yorgunluklarla ürettim.
Hissettim ki hücrelerimden,
Esniyorlarmış,
Sordum nedir bu mucize,
Alışmıştık durağanlığınıza.
Gerçek olmuş ilhamlar,
Değmiyormuş ellerim, o zorlu kâğıtlara.
Şükran, hamdolsun, elhamdülillah!
Kasım KobakçıKayıt Tarihi : 30.7.2025 21:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!