Beyaz Güvercin Şiiri - Ümit Yaşar Oğuzcan

Ümit Yaşar Oğuzcan
299

ŞİİR


1518

TAKİPÇİ

Beyaz Güvercin

Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu

Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım

Bembeyazdı tüyleri,öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı

Eğildim kulağına;dur,gitme dedim
Hareli gözlerinden öpmek istedim

Duydum;avuçlarımda sıcaklığını
Duydum;benden yıllarca uzaklığını

Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere

Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı

Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim

Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım,gözlerim dopdoluydu

Bir name yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir name yükseldi,güzelden beyazdan

Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın manasını

Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış

Ümit Yaşar Oğuzcan
Kayıt Tarihi : 26.6.2000 19:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Elìf Key
    Elìf Key

    Buraya iki cümle bıraktım anlayana ....



    Körün görebildiği şey, çarptığı yerden ibarettir...

    Gözünü kapali tutana etrafı anlatmaya gerek yok...


    Cevap Yaz
  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Kendini Şeyhülislam yerine koyan, basiret yoksunu akli ziyan
    hilafet aşığı Cihat ağa, sana cevap vermek bana züldür. Sen
    dedikodu-gıybet, hilaf ve martavallarına devam et. Ancak beni
    o çürümüş fikirlerine alet etme hemi caanımm...

    Cevap Yaz
  • Vezir Pehlevan
    Vezir Pehlevan


    Fıtrat-ı Kader diye bir yazgı ve ya olgu ya da kural gibi ne hadis
    vardır ve ne de bir sünnet-i seniyye vardır. Bu tamamen Emevilerin
    uydurmasiyonudur. Kader sonradan İmanın 6. şartı olarak eklenmiştir.
    Bunu Diyanet ve bütün Mollalar bililer ancak söylemezler. Çünkü
    cehalet ordusunu *KADER* mefhumuyla sindirip ve hizaya sokmuşlardır.
    Osmanlı da, Zorba Yavuz Selim döneminden sonra Reaya karşı KADER
    bir zülfikâr kılıç gibi kullanılmıştır. Mesela çaresiz yetkinler, afata-tufana
    deprem-zelzeleye *KADER* derler. Sırf sorumluluktan kaçınmak için.
    Hatta birde hatim indirirler...Bakınız Fıtrat-ı kaderci Devletlerin haline
    sefaletlikten başları kurtulmuyor? Her türlü melanet, kaos ve kargaşa
    eksik olmuyor. Ve kaderci oldukları sürece de bu vahamet böyle devam
    edecektir...Fıtrat-ı Nas'çılar her zaman ve her fırsatta bütün Batı toplumlarını
    Kefere, küffar, gavur, iblis, şirk, beynamaz ve benzeri deyimlerle itham ederler.
    O itham ettikleri Toplumalar Aya gittiler, şimdide başak gezegenleri keşf
    ediyorlar. Bizim kaderciler falcılığa, muskacılığa, üfürükçülüğe ve el-etek
    öpmeciliğe devam ediyorlar. Amerika'nın orta doğuda marizlemediği
    Devlet kalmadı. Ayrıca bu Katil İsrail Gazze'de kadın, erkek, çoluk-çocuk
    demeden vahşice katlederken, bizim Fıtrat-ı kaderciler başlarını kuma sokup
    salavat çevirip, hatim indirdiler???
    Ben her zaman müspet Fenden-Bilimden yana tavır koymuşumdur.
    Anlayarak ve çarpıtmadan okuyan Zat-i muhteremlere saygılar sunarım...
    ---------OZAN ÇAKIROĞLU--------

    Cevap Yaz
    Fırat Ünal

    Sen hayatında bir kerecik Kur'an'ı mana meal okumamışken ve eline bir hadis kitabı alıp mütalaa etmemişken, nasıl oluyor da Kur'an'da ve hadislerde kader diye bir şey yok dersin? Sen sadece Yaşar Nuri Öztürk denen sosyete müftüsüne inanıp güvendiğini söylüyorsun ki, onu Türkiye' deki dindarların binde dokuz yüz doksan dokuzu sevmezlerdi. Bunun sebebi de münafıkane tavırlar sergileyip, bir çok Kur'an ayetini inkar edip bir çoğunun da manasıyla oynaması idi. Sen böyle bir adamı referans göstererek Allah'ın ayetlerini ve Resulullah'ı hadislerini inkara cüret ediyorsun ki bu da senin din düşmanı birisi olduğunu gösterir.

    Osmanlıya ve bilhassa da Yavuz sultan selim hana düşmanlığın ve ona "zorba" demen senin bir safevi/İran (şii) ajanı olduğunu gösterir ki, Osmanlıyı en çok uğraştıran Şiir İran ve onun Anadoludaki ajanlarının çıkardığı isyanlardı.

    Afetleri, tufanları, sel felaketlerini ve cümle semavi ve arzi afetleri, felaketleri, yapan kainatın ve dünyanın yöneticisi olan Allah'tır ki, bütün bu olanlar ve istikbalde olacak olanlar ezelde yazılıp, ana kader kitabı olan Levh-i mahfuz'a kaydedilmiştir. Bunlardan birisi de geçen günlerde senin o çok sevdiğin Kefere Amerika'nın Teksas eyaletinde oldu ama dünyaya hükmettiğini sanan Amerikan hükümeti bu afetleri önleyemediği ve yüzlerce kişinin ölmesine mani olamadığı gibi şu anda kayıp olan yüzden fazla vatandaşını bile bulamıyor. Sence bunun adına kader denmez de ne denir bay Vezir?

    Daha önce de dediğim gibi, o kadar cahil bir herifsin ki, kullandığın Arapça ve Osmanlıca tabirlerin manalarını bilmeden ve kelimeleri bir birine katarak atıp savuruyorsun! Gerçek bir Müslüman, dini konularda ve edebi mevzularda önce işin doğrusunu öğrenir sonra bunları piyasaya sürer ama sen kelimeleri ve tabirleri aşure çorbasına çevirerek bir kavram anarşisine sebep oluyorsun. Sana tavsiyem, önce her şeyin doğrusunu kaynağından öğren ve konuştuğun zaman da delilli bürhanlı konuş! Yoksa işin ehli ve konunun uzmanı olanlar seni b rezil rüsva ettikleri gibi, yalan ve yanlışların ve de iftiraların için de öbür alemde Hakimler hakimine hesap verirsin!

  • Fırat Ünal
    Fırat Ünal

    Yeniden günün şiiri seçilen bu şiire Cihat Şahin hocamız gayet ilmi, manalı ve maslahatlı yorumlarını kafi miktarda yapmış. Bizim onun dediklerine ilave edecek bir şeyimiz yok ama şiirleri seçen yetkili arkadaşa diyeceğimiz bir şey var. Lütfen bu sayfaya devamlı surette aynı şiirleri koymayın. Çünkü dünyada ve ülkemizde bu sayfaya yakışacak sayısız güzel şiirler vardır.

    Saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (20)

Ümit Yaşar Oğuzcan