ı
Arındıran beyaz gül;
De ki, bana, “Bugün kafasın…”
Açıp tıpasını içelim kırmızı şarap
Mefistofeles’in tahtadan açtığı
Boşluğun kaynağından fışkıracak
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Beyaz gül;
Gel suraya,
Geçer misin şuraya, başucuma.
Kar tanesi bu
Çığ tehdidi.
Buzullar kendine koridorlar açıyor,
Sürükleniyorlar;
Eriyor deniz.
ııı
Kilise orgu mu bu,
Eller ve ayaklarla çalınan;
Kulaklar kaşınan,
Gözlere aynada bakılan.
Bir Wagner portresi gölgelenmiş duvarda.
Mağara adamı köşelerden geçiyor
Koşa koşa,
Ne zaman bakacak bilemezsin,
Az buçuk meraklanarak arkasına.
Neredeyim?
Kim
Her şeye rağmen bitmeyen bir ilgi gösterirdi
Ve hep aynı şiddette?
Her şeyin eş değeri bir eşkenar üçgen
Simya ile aranmak için değildir
Sabah eğer kalkıp, düzgünce, gideceksen.
Atlayarak kanaldan
Delikten öte yana geçtim,
Ama hala delikteyim.
muhteşem,akın akın esmiş AKIN'CA bir şiir...okurken öylece salıverdim kendimi..senin kaleminin yazgıları bir başka Akıncım..söz yetmiyor..kırmızı şarap ve beyaz gül bir bütünü yakalamak çok keyifli:) sevgiler canımm dostum..kalemin hep akınca olsun;)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta