dostum şeyho'ya
Eski bir zamandı. Ben,hayatıma sinmiş börtü böceklerle bir masala sızar iken; keyif çatar, seyran eylerdim. Yanağımda usulca açılıverdi Ahmet, Muhammet, Keramet...Gece uzundu. Henüz dile gelmemişti. Kaya, bir sürgün heykeliydi. Sallallahüaleyhüvesselam, onu tanımadığını söyledi. Ağladım.keyif üzre ağladım.sevinç üzre ağladım.
Zevacın rahmine döl akıttım. Masal,beni tanımadığını söyledi. Kırıldım. Bir sızı oldum. Hayatımdan inen börtü böceklerin hayatlarına sindim.
Kaçtım? Hangi eklem bacaklıydım? Bilmiyordum. Kafka,beni gördü. Sırtına alıp şatoya götürdü.
Uzaktım.
Gece devam ediyordu.
Kaf önce hafif hafif düşüyorsun sonra
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Devamını Oku
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda