bomboş, ıssız bir şehir bu
sakıncası yok
severim sessizliği, yalnızlığı
anlaşılmayı beklemeye
gereksinim duymayacak kadar hem
çok……
işte bak
kaldırım taşlarının kuytularında bekleşiyor
sarı yapraklar…bir öbek
avuçlarımın özlemiyle kavrulmuş
susuşlarından belli
işte bu nedenle aranmıyorum yeşile
sadakatleri yeter…
savruk rüzgarların
tozlarına bulanmış
bu heykeller de benim
çünkü gözlerinde,
yüzlerinde ilk ve son defa belirecek
parmak izlerimle vuslatın
özlemi var
birazdan gideceğim
suskun bir gemi bekler beni
yelkeni tülden
yüklüce hüzünden
ve tedavülden kalkmış
hasretler toplayacağım sahilden
çünkü önce
şehir terk edecek beni
olsun, zararı yok
biliyorum çünkü;
aşina bir akşam güneşi sahiplenecek
içimi (11. 08. 2012)
Günay Aydın
Kayıt Tarihi : 11.8.2012 13:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Atalar,
Başını getirmeyeceğim
Yakışmaz zira, "adam" olana
İnsana...
Şiirin hası bu
Hasretin
"Göçe hazırlanan" ve geride bıraktıklarından hiçbir biçimde pişmanlık duymayan,
Asil
"Duruşu" insan
Şehrin aşinası...
Çok hoştu
Günlere yakışan bir şiirdi,
Tekrar okumanın hazzı için tebrikler, teşekkürler Öğretmenim...
Saygılarımla.
Aaa çok ayıp olmuş . Hay Allah, nasıl olmuşsa akıl edilememiş size sormak.
Beğeniyle okudum.
Emeğine yüreğine sağlık şairem.
Saygılarımla
Hiçbir şeyin yokken gösterdiğini sabır, her şeyin varken sergilediğin tavır."
.
Mevlana
.
Şiirin içinden geçerken,içre doğru...Bazen durmalı,bazen durmamalı.İçin bilir....
TÜM YORUMLAR (83)