Eğer karşımda dursaydı o savunmasız küçük kız çocuğu, başını okşar ve sürekli ıslak olan gözlerinden öperdim. "Nasılsın?" derdim.İçten bir nasılsın sorusuna bütün gardını indirebilir, deli gibi ağlayabilir insan. Sen bilmezsin.
Sürekli ağrıyan karnıma, çınlayan kulaklarıma ve terleyen avuçlarıma "geçecek" derdim. İçten bir avunuşa bütün benliğini adayabilir insan. Sen bilmezsin.
İçimi kavurup duran o kaygılara, beynimde dönen o senaryolara, kalbimi o krizden o krize sürükleyen kötülüklere "yeter artık" derdim. Güven duyduğu yerde yeniden doğar insan. Sen bilmezsin.
Karşında duran etten kötülüklere, açık arayan küçük beyinlere, alay eden arsızlara karşı duvar olur, seni saklardım. Buz gibi soğuk beton bile çiçek açar bazen. Sen bilmezsin.
Çöküp dizlerimin üstüne, gözlerine bakarak diyebilseydim ki;
"Bu dünya dipsiz bir kuyu güzel yavrum, hassas bir kalp seni çok yorar, ne olur izin verme. Ne olur kendini sev, sen kendini seversen her şey daha güzel olacak. Gördüm ve biliyorum". Biliyorum insan bazen kalbiyle görür. Sen bilmezsin.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Duygu yüklü şiirinizi
beğeni ile okudum
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta