Ben sana gece,
İçine her yıldızımı gizlediğim bir sonsuzluk…
Adını andığımda bile susan sokaklar gibi,
Sessizliğimde seni büyüttüm.
Bir tek sen anla diye sustum bazen,
Bir tek sen duy diye fısıldadım duaları rüzgâra…
Sen bana gündüz,
Koşuşturmalı, kalabalık, gürültülü...
Ben seni düşünürken serin bir gölgede,
Sen başka sokakların güneşinde yürüdün fark etmeden.
Ben sana özlemle yanarken,
Sen başka ellere gülümsüyordun,
Sırtında benim yokluğumla…
Ben sana gece oldum,
Yıldızlar gibi sabit, ay gibi uzak…
Baktığın her karanlıkta sana bir ışık bıraktım,
Ama sen hiç başını kaldırmadın gökyüzüne.
Sen bana gündüz oldun,
Aydınlık, ama geçici.
Ne kadar parlak olsan da,
Batacağını bildim her gün…
Ama yine de bekledim.
Ben sana gece,
Yani her şeyi içine sığdıran…
Kırgınlıklarımı, susuşlarımı,
Gözlerimdeki uykusuzluğu…
Senin bir tebessümünle iyileşecek sanan bir delilikle.
Ama sen…
Her sabah başka bir başlangıç yaptın,
Beni geride bırakarak.
Sen bana gündüz,
Yani herkese ait.
Kalbini kimseye emanet etmeyen,
Ama herkese gösteren…
Ben kıskandım,
Sen bilmiyordun bile…
Ben sana gece gibi sarıldım,
Korkularını örttüm,
Sessizlik verdim huzur diye…
Sen bana gündüz gibi kaçtın,
Aydınlığa yürüdün,
Ve benim karanlığımı hiç anlamadın.
Ben sana gece,
Sen bana gündüz...
Aynı gökyüzüne bakıp,
Hiçbir zaman aynı vakitte buluşamayan iki ayrı zaman gibiydik.
Ben seni en çok gecede sevdim,
Sen beni en çok gündüz unuttun…
Kayıt Tarihi : 16.7.2025 14:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!