Soğuk havanın pençesinde aleacele titreye titreye kendimi arabaya attım sabah.
Kışın acımasız yüzünü göstermişti.
Kapıyı sertçe çarpıp anahtarı yerine koymaya çalışırken sanki bir zindana hapsolmuş gibi hissettim kendimi.
İçimde bir huzursuzluk belirdi; arabaya binerken, onun serin metaline dokunduğumda, içimde bir şeylerin çatırdadığını duyumsadım.
İlk defa arabanın bütün gece bu soğukta nasıl dayandığını düşündüm.
Arabayı çalıştırdığımda motorun sesi, derin ve hüzünlü bir çığlık, bir ağlama gibi geldi.
Çok içten ve bağrının yandığını hissettiğim bir an oldu.
I
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Devamını Oku
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta