Perdelerin ardında gölgem.
Uykusuz gözlerlerle kırıştırdı görüntüler gecelerce.
Bir köşeye kıvrılmış gelişini bekledim yine.
Traşlı yüzüm.
Düşündüm durdum seni, güneşi düşünür gibi üstüm başım ıpıslak.
Üstelik iyice uzadı günler asılmaktan.
Ve yoruldu kollarım her gece hayaline sarılmaktan.
Diyorum ki;
Ya apansızca dokunuver zile hoplasın yüreğim, gelişinle evime teşrif et, bi davete icabet.
Ya da çarp kapıyı kırılsın kiriş, istersen gitte bir gaflete kapılıp, seni benim kadar sevemeyecek birine kendini teslim et.
Bir haber yolla aşka dair, yada ayrılığa vesair.
Acaba duruyor mu o dokunduğum yerlerdeki parmak izleri?
Dudaklarında nemi sevdanın.
Gözlerinde buğusu.
Dişlerimin süsü ince boynunda.
Kıyafetlerinde şehvetin kokusu.
Kanıyor mu hala ilk günkü gibi, o ince yaranın irinli kabuğu?
Ayakların yere basıyor mu şimdi?
Kaldı mı aklında adım, damağında tadım, canında canımın önemi?
Yoksa unuttun mu?
Acaba şimdi başka bir şair mi yazıyor şiirini?
Bozuldu mu onca sihri mâzinin?
Beni sorarsan ben beklerim, benim işim beklemek.
Kimleri beklemedim ki dünden bu güne.
Sen kendine bir yol seçer ve o yolu izlersin.
Gün gelir de kesişiriz belki sapakta.
O an dokunursun, dökülür tümden küfü yalnızlığın,
Bilirim ki bu kiri sadece sen temizlersin.
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 29.1.2020 23:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!