Geceler kırgın sana
ikiye böldun yalnızlığı
bir parçası
aynanın taa öbur tarafında..
ve içinde bir ses
Ara ara bul sevdayı
Gözyaşında sevgilinin
Hem beyazı hem karayı
Derininde gözlerinin
Çilemdir uzakta kalmak
Vurgundur ihanetler geçmişime
Sensiz binlerce infaz
Yaşamışım İllegal sevmelerde
Derken yanmışım temmuz sıcaklığında
‘tanyeri atarken Van da’
Sonra firuze Arif’in kaleminde
—bilinmez bir sırla girdin kalbime—
Ve karanlığımda çıkardın yalnızlığına
Yaşam olmayan yüzüyle sana bakardı
Gözlerin gökyüzüne takılır
Gözlerim gözlerine takılırdı, susardık…
Hiç iyikiler olmadı hayatımda
hep keşkeler ile
yaşadım
bir ömür boyunca...
hiç vaktinde yetiştiğim
—aynı yolun yolcusuyduk—
Kaderin o acı, tatlı
O kaçınılmaz ilk cilvesine kapıldık
Bir pardon kelimesinin öncesinde
Dalgınca kalabalıkta çarpıştık
Ama gel gör ki her yerde zülüm
Her yer karanlık
Alev topları üstümüze üstümüze
Firuze yandık ki ne yandık
Çıra gibi aşk gibi
Yandıkça hayatı anladık
Küçüktum
başımı dizlerine koyardım
gözlerim usulca kapanıp
yenik duşerken uykuya
sen anlatmaya devam ederdin
ve hiç bitmezdi
Evin bacasından
dışarıya suzulen duman
herhangi bir odada
yanan bir sobanın
borularından gelmekte..
oyyy ben ölem
kara yazgım
kara bulutlarla çökmüş üstüme
çökmuş gözlerim
dalıp gittiğim boşluğun derinlerinde
üşüyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!