Bazı şiirler hislidir biraz,
Biraz duygusal,
Biraz gururlu.
Harfleri içlidir içinde öyle şiirlerin.
İnatçıdır bazı heceleri.
Gündüzleri gülerken görürsünüz kahkahayla, hemde ulu orta.
Kapanınca evlerin ışıkları,
Ağlar onlar gizli gizli geceleri.
Ben iyi bilirim öyle şiirleri.
O şiirler ki dertleşmek şöyle dursun,
Açmazlar bile içlerini kimseye.
Biri de istemez ki mısra mısra okunsun.
Öyle narindir işte o şiirler, öyle naif, öyle yaralı kenarı, köşesi.
Lakin istemezler kimse gelip yaralarına dokunsun.
Ben işte öyle bir şiire rastladım tozlu rafların arasında.
Solgun bir sayfada çıkıverdi karşıma kendisi.
Sanki süzülmüştü yanaklarından masmavi mürekkebi.
Ağlıyordu belkide.
Öyle küçücük bir şiirdi, aldım okudum.
Tebessümdü önce yüzümde,
Sonra ağırlığı çöktü miğdeme,
Sessizce gelip omuzuma dokundu ince bir el.
İrkildi tenim.
Ne ayılmak, ne bayılmak.
Hoyratca dalından koparılmış bir üzüm salkımı gibi şırkıldı bedenim.
Uyanıverdi bir anda bütün hisler.
Bir silüet belirdi arasında sislerin.
Gündüz müydü, gece mi?
Neydi o gün günlerden?
Kimdi o gelen?
Rüyamıydı gerçek mi bu gördüğüm?
Kimdi acaba, şairi o şiirin?
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 29.3.2019 15:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!