Bayramlık Şiirler Şiiri - Naki Aydoğan

Düzensizler

Ben hırsızım kimseye hırlamam.
Hırsım çok yok.
İş verdilerde ben mi çalışmadım.
Yani çalmadım.
Ben çalmam sazım yok.
Ben dürüstüm.
Yalan söylemem kimsenin bir şeyini almam.
Hırsım yok hırlamam.
Karnım açsa karnımı doyururum.
Yatacak yerim yoksa yatacak yer edinirim.
Birisi beni severse bende onu severim.
Birbirimizi çok sevdik.
İkimizde hırsızız.
Çocuğumuz doğdu o da hırsız.
Hırsız bir şey çalmaz çalışmaz.
Nasıl geçiniriz.
Evinde olmayan kimselerin evine gireriz.
Bir gün birisinin evine girdik.
Çekirdek aile ölmüşler.
Onları bahçeye gömdük biz onların yerine yaşadık.
Baktık bizi tanıyacaklar.
Evi satıp başka yere göçüp onların hayatını yeniden kurduk.
Zor oldu ama biraz çalışmamız gerekti.
Biraz çaldık.
Onların kimliğine bürünmek için onlara benzedik.
Kızımızda kızlarına.
Onlar çok çalışkan bir aileymiş.
Bizde çok çalışmaya başladık.
Kızımız okudu meslek sahibi oldu.
Ama gönlünü bir hırsıza kaptırınca biz yine hırsız olduk.
Eski kimliğimize döndük.
Evinde olmayanların evine girer ve evlerinde yaşarız.
Bazen ormanda.
Bazen sokaklarda kaldığımızda olur.
Ama hiç çalışmadan olmaz.
Ne gerekiyorsa çalarız.
Çalmak için çalışırız.
Ama bir eşya taşımayız işimiz kalmazsa bırakırız öğlece.
Yerlerine götürecek kadar çalışkan değiliz.
Çaldığımızı iade etmeyiz.
Çalışmaktan çokça istifa ederiz.
Biz düzensiz hırsızlarız.

Canlı Yaşam

Aile bağları görünmez canlı yaşam bağlar.
Kimi ağlar kimi güler ama hayat devam eder.
Yola giden ailesinin kuyruğu uzar, uzar anıları kalır.
Yılan ailesinin başı hep yola gider.
Deve ailesi hörgüçlüdür, iki aileli bir yaşam.
Yılan başlılar evlerine bir yılan gibi kuruldular.
Artık yola çıkmıyor evin adamı.
Hörgüçlü deve yaşlandı dubleks evinde barınıyor.
Göçebe bir millet
Türkler, su arar gibi hayatını bulur, Anadolu’da.
Kurt göçer mi?
Kurt her coğrafyada türer.
Köpek her yerde köpek sevilir veya kışkırtılır.
Sapkın Hristiyanlar komünist çıkış buldular.
Dünyayı yine karıştırdılar.
Denizden karaya çıkan imparatorluğu ikileme düşürdüler yine.
Komünist düşmanlığı baş gösterir.
Kayseri mantısıyla geri durdu Anadolu.
Kayrılan evlat Müslümanlar kayrılmazsa olay çıkar.
Kardeşiyle boğazlaşır babasını hiç sevmez.
Ya da anasını mı?
Yahudiler her iki evladının yolu olur kuyruğu kalır.
Kafaları olur kafalarının içinde yaşarlar.
Kuşların hiç yurdu olur mu?
Gökyüzüdür onları ülkesi bilirler mi hiç.
Yahudiler kuş hayatını yaşarlar.
Hristiyanlar tilki Müslümanlar tavuk hayatını yaşarlar.
Teşbihte hata olmaz.

Kapalı Bir Oda

Kapalı bir oda
Bu odanın vidosunu çekmeliyim
Ruhunu
Radyosunu dinlemek için
İçeriğini yazıp zihnini konuşmalıyım
Bu binanın dışı tinidir
Televizyonu
Bir dünya izleriz bu binanı şehrini
Hikayesini evrimi
Evren bir kare hadi poz verin.
Kâinat ise ruh tin bir karışım içecek
Hadi içelim.

Av Aş Savaş

Av aş savaş,
Tanrılar için yemek olmaktır.
Beden doğranıp ruh parçalanmaktır.
Hayatımın iliği zihin.
İçin tanrılar.

Kim yemek olmak ister
Kim savaşa gider.
Vatan elden giderse vatandaş cenderede bulur kendini.
Yesin ve tanrılar doysun.
Saati gelir yatıp uyurlar.

Seni saklarlar
Av aş edip savaştırmazlar.
Senin tanrın katılmaz yemeğe ve çürürsün vatansız.
Onlar taze kalır.
Vatanında.

Tanrı birdir.
İyiliklerden ve kötülüklerden soyutlanmayı bil.
Hiç ol.
Tanrı bilir ve sen yolunu bulursun.
Yolunu bulamayanların savaşı hiç bitmez.

Yolunu bulamayanlar yolunu keser
Seni av aş savaş eder.
Kaçarsan çöp olursun tarihin çöplüğüne atılırsın.
Kimse savaşmaz ama acıkır.
Yolunu bulamayanlar tanrı parçalanır.
Ve savaş kaçınılmaz olur.

Tansiyon

Tansiyon,
Tan istasyon şimdi kalkar tren istasyondan.
Tan atar tansiyon kalkar.
İş var.
Her kes işine gücüne bakar.

İşçilerin tansiyonu yükselmiş
Bugün işe gitmezler
Trene binmişler
Tan atandan bu yerden kaybolacaklar
Güneş başka yerde toplanacak

Grev mi var.
Yoksam sefere mi çıkar işçiler
Asker olmuşta şafak vakti
Seher yeli
Akşam mehtabına içtima edecek.

İşçiler iş ciddi.
Hayat çitlerle çevrili işçiler asker çevrilmiş.
Köylülerin arası şehirlerde mahallenin arası bozuldu
Askerlikten sonra
Yeni aralara kavuşacak insanlar.

Dizi Falı

Diziler hep izler
Zil çalar izler toplanır her şey silinir.
Paydos olur
Yeniden izler gidilir izlenmeye.
Ay dost paydos.

Birinci dizide göremezsin ikinci dizide zannedersin
Üçüncü dizide gördüğünü zannedersin
Dördüncü dizide her şey silinir
Beşinci dizide kendini silmiş bir biçimde yeniden başlarsın her şeye.
Altıncı dizide alt üst olur her şey ve mutlu hissedersin.

Yedinci dizide her şeyi yersin, kanarsın.
Sekizinci dizide sevgiyle ikimiz sekizdir.
Sekiz olmuşlar.
Sonu başı yok sonsuzluk olur onsuz.
Onunla var olur ve bir son içinde sonsuzluk yaşarsın.

Dokuz.
Her şeyi okuruz
İnsanlık bizi bize yazmış.
Yay bin bir sayfa aralanmış ve okurlar hedeflerine oklanmış.
İzler silinir anılar tadılır damak tadında hissedilir.

Onuncu dizide
Unu eleyen eriştesini keser.
Ama biri bir, biri sıfırdır.
On birinci dizide iki bir sıfır ise yeni bir hayat.
101 gece masallarına salınır dizi.

On iki onlar iki kişi, iki aile iki her şey.
On iki biziz ve karizmamız var.
Karı koca bir karizma ise karizmatik adam herkesin sevgilisidir.
On üçüncü dizide otuz eder her şey.
Onlarla aramıza onlar karışır.

On on numaradır ama on üç on uçtur.
Ya on dördüncü diziye uçarsın kırklara erersin.
Ya da on beşinci dizi mehdi dizi olur.
On beşinci dizi beş on ikileminde ona ona işaret eder.
Dizi falı baktım bir şey yok.

Bayramlık

Kendinden ayrılık ve sevmediğine gidiş
Sevdiğine varmadır.
Gül dikeniyle insan sükûnetiyle sevmez.
Karışmaz kimseye.
Ama bahardır.
Yaz şenliğine kendinden kalkış kendiliğine varmak için.
Bayramlık giyilmez paylaşılır.
Senin için ben benim için sen güzel ayrılık.
İş zorunluluğu görev mesuliyeti sadakat ve vefa.
Bayramda hiçbir sebep yoktur.
Sebepsiz bir sepet dolsun şekerler.
Ek erler.
Hayat donarsa ya tuz ya şeker donar.
Tuz şekeri keser şeker tuzu tatlandırır.
İçimizdeki bayramlık şeker.
Dışımızdaki tuzdur.

Hayat kimseye şan şöhret vermez.
Belli günler bayram eder.

Hayat bir geçim uğraş verir.
Az çok parayla teselli eder.
Şan şöhret vermez.
Şan ve şöhrete ün verir.
Ün aldıysan önün senin değildir.
Arkan hiç değil.
Sana bana bayramlıktır.

Çek Yat

Uykum gelirse çekyat,
Dolapta elbiselerim hem içerdeki hem dışarıdaki
İkisi bir arada.
2025 yılının çekyatı,
Denizde yat karada karavan uçlarında.
Evde çekyat.
Yatak odasında yatak kar dolap gölgesinde.
Bir nevi dolap gölgesinde.
Dağ yamacında köyümüz dolap yamacında yatağımız.
Çocukları dönme dolaba götürelim.

Ek çek ve at yat.
Eklediklerimizle çeker attıklarımızla yatarız.
İstersen atma.
Bir aralık yaratıp ekin ekilip bir kış uyuyamazsın.
Bahar kurcalanır yaz dikilirsin.
Dolaba koy içini ve dışını sen arın içinden ve dışında uyu.
Sen uyursan tüm dünya rahatlar.
Rahat kalkarsın.

Yeni çek yat her zaman enidir.
Boyu ise oyudur.
Bugün kime oy vereceksin.
Tabi ki kendine.
Giyin.
İyi her zaman güzel ve narin arasındadır.

İletişim bilişim çağında çekme ve yatma.
Ne çekmece ne atmaca.
Uykunun geldiği yerde uyu ve dünya rahat etsin.
Kralların giyinme merasimi yoksulların açlık sefaleti.
Her şey son buldu.
O kadar rahat ki soyunmadan uyudu.
Yatmasına gerek kalmadı gecesi gündüzü karışmış
Bir teknoloji.

Dolap sen neye kadirsin.
Kralın yanında yöresinde asker
Adamın yanında yöresinde düşman.
Dostlar nerede uykuda rüyada.
Dolap adam için bir tabut eşya için icat.
İcat için icat teknoloji.
Allah’ın gizli sırrı ölüm hayatın gizli sırrı teknoloji.
Hayat teknolojik ölür.

İçelim ve sızalım.
Sarhoşluk bir uyku sersemliği
Yerini bulamak
Olduğu yere yığılıp uykusunu geçirmek uyanıklığına.
Bu kadar.

Uyku uyanıklık arası sarhoşluk
İçmek bu anı
Yaşamak bu anın hatırasına bir gün güneş.
Dikkat ve şipşak bir poz
Az ez öz uz ve oz, oydan sonra sonuç.

Çekme çeşme ve uykunu bir yudum su iç.
İpini çekersin ve rahat bir uykuya geçersin
Sana kalmış rüya gör yoksa kâbusun olur.
Sen bilirsin.
Atma çekme uyu uyumak kalmaktır

Bir kral taç giyinir
Bir padişah hüküm sürer.
Bir kral giyinmezse bir millet soyunursa
Padişahlık son bulur
Her şey dolaba kaldırılır.
Çıplaklık ıslak kalır.
Dolaba meyil kurulanır bedenler
Ruhlar huzura kalır.

Bir benzemek becerir
Bir benzemez beceremez sevdalanır.
Aşk farksız bir yolculuktur.
Akmaz kokmaz gitmez ve varmaz bir yolculuktur.
Bir kısadan hissedir.
Kendidir.

Para istiyorlar.
Parayı istemeyen icat etti ama.
İş karşılığı dağıttı.

Para istemiyorum bana bir ekmek ver.
Peynirde ver yumurtada alayım
Bu para yetmez ama
Basarım ben parayı o zaman bu zamana.
Sen basmadan para basar seni.
Hayallerinde.

Parayı da istiyorum ve her şeyle birlikte istiyorum.
Hislerim geçince boş veriyorum her şeye.
Bir şey istiyorsam karşılığında para istemeliyim.
Uykum var yatıp uyumalıyım.
Çek yat.