İkili dörtlükler, yumurta ikizi gibidir
İkili dörtlükler âşık-maşuk misalidir
İkisini birbirlerinden ayrı koyamam
Bir kez okumakla tadına doyamam
Çiğ yumurtayı dahi tek başıma soyamam
İnsanoğlu balçıkla yoğruldu
İlk adem Havva’dan doğdu
Cihanın her tarafına yayıldı
Tam yetmiş iki boya ayrıldı
Kimi helal, kimisi haram yedi
Hey dost, şöyle dediğini duyar gibiyim
Gülmek sadaka hükmündedir ey beyim
Ben de derim ki, çektiklerimi çekseydin
Sen de benim gibi çok ağlar/az gülerdin
Benim yaram bugünden değil dündendir
Bizler, nice kapılardan döndürüldük boynu bükük
Dilenci sandılar oysa ki biz rolümüzü oynuyorduk
İmdadımıza yetişti mazideki ibretli tablolar hemen
Nebiler nebisini bilene kovmamışlar mıydı Taif’ten
10.05.2004-10.05
Çoktur benim huyum
Onu sevdiğimi duyun
Yanıyorum buz koyun
Yörük'tür esas soyum
Doymadım aşka duyun
Ticaret merkezi/insan mozaiği
Cazibeliyle çeker içine herkesi
İstanbul medeniyetin öz beşiği
Görenler olur onun hakiki âşığı
Gecen ayrı, gündüzün apayrı güzel
Düşünmekten kendi kendimi yiyip bitirdim
Ah o gençliğimi nasıl da çarçabuk yitirdim
Aah aldandım şu fani dünyayı baki sandım
Bu zan sebebiyle de gençliğimi heba ettim
14.04.2003-14.04
Yatağım taş toprak
Yorganım ot yaprak
Yıllarım, döküldü yaprak yaprak
Günahlarım batıyor pıtrak pıtrak
Hey dostum, söylemedi deme bak
İstanbul Sevgisi-1-
Önce hikayeni, sonra şanlı tarihini okudum
Sonra türkülerini dinleyip, şiirlerini okudum
Daha sonra kendini görüp, ta içine sokuldum
Gözlerimle görüp, ellerimle bizzat dokundum
Hırsızlık nedir bilmiyordum daha
Ogün öğrendim yalınayak kalınca
Geçmiş olsun dediler eve varınca
Bu, hayatımın ilk dersi oldu bana
Her bayram bu anım gelir aklıma




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!