Deli gönül nedir senin telaşın
Boydan boya sefa sürülmezimiş
Şu dilin yüzünden ağrıyor başın
Her gördügün gerçek söylenmezimiş
Dökülmüş yapraklar sararmış gazel
Ben bu yükü çekemem artık yeter
Demesem olmuyor desem olmuyor
Sensiz şu gönlümde ne güller biter
Demesem olmuyor desem olmuyor
Mecnunun çölünü gezdirdin bana
Hani ufak bir evimiz vardı
Penceremizin kenarları
Pembe boyalı ufacıktı
O ufacık
Pencerede sadece
Sen ve ben vardık
Yalan dünya sefanı süremedim
Feryadı bana yükledin ney leyim
Bir ömür ağlatıp cefa çektirdin
Ağlamayı yükledin ben ney leyim
Karlı dağlar seni aşmak isterdim
Oyalama felek zaman kalmadı
Baharım ne zaman yazım ne zaman
Garip ömrüm bir gün murat almadı
Düğünüm ne zaman bayram ne zaman
Ayrılık sinemi yaktı bir zaman
Şu yüce dağları depsem devirsem
Kimseye minnetim olmasa benim
Ayazı poyrazı tutup savursam
Güneşe minnetim olmasa benim
Yolda kalanların yoldaşı olsam
Olmasa da olur
Fazla hırsım olmadı
Kerpiçten yâda tuğladan
Ufacık bir ev çatısızda olur
Birde ufak penceresi
Perde olmasa da olur
Senin için akan gözyaşını
Silme nolur silme orada kalsın
Göğsüme dayadığın mahsun başını
Çekme nolur çekme orada kalsın
Niye ırak eyledin yollarını
Elleri koynunda bükmüş boynunu
Durur bir kenardan kurban olduğum
Ağlar içten içe döker yaşını
Sızdırır yanaktan kurban olduğum
Bir hayırsız için benzin soldurmuş
Bu nasıl işidi bu nasıl haber
Konma felek konma körpe dalıma
Yoldaşın azrail gezme beraber
Konma felek konma körpe dalıma
Kalk gidelim oğul allah aşkına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!