Bizim evde
Hani diyorum ki, şu bizim evde
İnsan olacağıma
Mutfakta mermer tezgâhı,
Duvarında fayans,
Banyoda küvet taşı,
Nedendir bilmiyorum sol yanımdaki ağrıyı
Sızlıyor içten içe sessiz sedasız
Erim, erim eritiyor bugün beni
Esip te dağıtımı seher yeli zülfünü
Ressam değilim çizeyim yüzünü
Nerden arayayım bilmem ki seni
Diktiğim fidanlar soldu kurudu
Bağım böyle oldu, kime ne deyim
Bostan ekem dedim çalı bürüdü
Dalım böyle oldu, kime ne deyim
Gezdim hayel âleminden yoruldum
Düşümü de yoramadım (neydem ben yoramadım)
Kına yakmış ellerine (soysuz boyun devrile)
Otağında bulamadım (neydem ben bulamadım)
Soram dedim dillerine (soysuz boyun devrile)
Barhaç koluna alda gel (neydem ben alda gel)
Bu ne biçim devran durmaz dönüyor
Nedendir yüzümüz gülmez efendim
Feryadı figanla ömür bitiyor
Yaşamadan göçüp gittik efendim
Niye garip doğar sefil yaşarız
Feleyin bana borcu var
Ne zaman öderki bilmem
Feleyin bana borcu var
Hesap kapanmazsa gülmem
Feleyin bana borcu var
Her gün
Vitrinin önünde durur
Uzun uzun incelerdi
Çiçekli fistanları, basmaları
Raftaki kumaşları
Hepsini ezberlemişti
Nedendir bilmem celadım sen oldun
Elini urgandan çek be sevdiğim
Yaralı sinemi okunla deldin
Elini o yaydan çek be sevdiğim
Şu yüce dağları aştımda geldim
Şu zalimin bana ettiği
Zulüm çekilmez çekilmez
Kıraç tarlalara ektiği
Ekin biçilmez biçilmez
Hakkın divanına kalksın
Gurbetin ayazı
Gurbetin ayazı serttir
Damarlarına kadar işler
Gurbetin yüzü soğuktur
Hiç sılaya benzemez
Garip düşersin bir gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!