Uzat felek uzat elini sen bana
Pazarlık edem gerisi bahane
Ağladığım yeter gülsem kana, kana
Felek bacağımı geri ver bana
Çok özlemiş bekleyenim sılada
Söylenmemiş o kadar söz
Yazılmamış onca şey
Varki
Hepsini yüreyime
Hapsettim
Ağacın gövdesindeki
Bizim köyün ayıları
Ankara’da dayıları
Üçmüy dü beşmiy di
Unuttum ben sayıları
Köyün altı susuz dere
Ne deyiyim yalan dünya ben sana
Kimisine bom boş bir han gelirmiş
Bakın hele siz şu leş kargasına
Yavrusuda ona şahin gelirmiş
Bilemedim seni dünya
Söylemiştim sana sırtın dönerler
Allah’ından bulsun senin vekilin
Dualarını kıblesiz ederler
İblise tapıyor senin vekilin
Kimisi sakallı kimi paralı
Bize dar olan bu yalan dünya
Birgünde tersine dönermi bilmem
Salına salına gezinen dünya
Birgünde bize uğrarmı bilmem
Kılavuz bizi düşürdü harğa
Viran Çartıl
Yirmi yıl sonra uğradım köyüme
Böyle görmeseydim seni çartıl ım
Yağmur gibi aktı tozlu yoluna
Bozulaydı yolların viran çartıl ım
Yüce dağlar dumanlandı kış oldu
Niye kardan bana çokça pay düştü
Akan gözyaşlarım ırmağa döndü
Niye selden bana çokça pay düştü
Bir güzel sevdim aşkı anladım
Şu benim divane gönlüm
Gider bir güzel peşinde
Pinar olmuş iki gözü
Ağlar bir güzel peşinde
Buna derler aşk ateşidir
Ayağında param parça papucu
Bakan gözün kör olmuş hallo dayı
Hırka lime lime yamalı kıçı
Yanan bağrın sönmesin hallo dayı
Gene çekmiş hallo atıyor nara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!