Bir nehir gibi taştın içime,
Adını anmadım ama suyun sesiyle çağırdım seni.
Bir kayık süzüldü aramızdan,
Sessizce topladı uzaklıkları,
Su kapattı boşluğu, biz yine kıyılarda kaldık.
Yakınlık değil, tereddüt geldi aramıza,
Bakışların, yüzümde yarım kalmış bir cümle gibi asılıydı.
Ve sonra, titrek gözlerin bana değdi,
Görünmekten korkan bir çocuk gibi.
Yaklaşmakla kaçmak arasında kaldın,
Suskunluğun konuştu bana.
Ne söz, ne ses; geriye yalnızca iz kaldı.
Işığın gitti, gölgen oldu bana miras.
Güneş çekilince kaybolacak kadar kırılgan.
Tanıdıkla yabancı arasında,
Sen hep yarım kalan oldun.
Bir rüzgar gibi geçtin yönünü hiç bilmeden,
Köklenmeye varmadan sulak otlar istedin.
Toprak seni tanımadı.
Dalın bile olmadı tutacak.
Kayıt Tarihi : 2.10.2025 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazen hikâyeler başlamadan biter. Bazen suskunluk, sözlerden daha çok şey söyler. Bu şiir, o yarım kalmışlık duygusunu, geçip giden ama iz bırakan bir varlığı anlatıyor. Hepimizin hayatında adı anılmayan ama içimizde bir gölge gibi kalan insanlar vardır. Bu dizeler de böyle bir insana yazıldı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!