Azıcık yaksan gönül sazımı
Dağında kar erir dereler gelir
Biraz oynatsam gönül dümeni
Korkarîm yardan ummanlar gelir
Saz böyle ağlamayı nerden öğrendin
Bu cilveyi nazı yalnız aşîğım bilir
Yeniden doğsam
Yine sen olsan yanağımın ucunda kan kırmızı göz yaşım
Tek acım
Dünyayı unutturan ilacım
Yeniden doğsam
Sadece sen olsan
tarih gibi kokuyorsun
beş basamaklı merdivenlerle boyum yetmeyen
içinde dolaştıkça üstüme çok bilmişlik sinen
küçükken çıkmadığım kütüphaneler gibi
çocukluğum gibi kokuyorsun buram buram
gibi de değil tıpkı
Dövüşmek yazmak gibi dedi kitapçı Yaşar
Bende unutmak istemediğim her şeyi yazdım
Dövüşteki gibi korkular hariç
Ve her şeyi fotoğrafladım
Sözlerin hariç
Noktasız bıraktım sonunu
Saldılar yine şehrin yükünü üzerime
Ayaklarımı zincirlere taktılar
Seven yaşamaz yan dediler
Senin bu yangınından haberin olsa ummanlarda boğardın beni
Kıymazdın
Aşkın seslenir geceleri
Vefasızlığın bende kemánı yok ki
Bin diyardan el bellemem bana yar olmaz
Aklım başka fikrim senden başka ki
Bence mahrem-i aşk zehrolunmaz
Boş aptalların yolundan gidemem ki
El yanlışla gûlsûn bana yakışmaz
öyle güzel bir yağmursun ki sen
öyle güzel sesli bir deniz kızı gibi.......
sımsıcak avuçlarımda gözyaşlarına dönüşüyorsun.
bu dünyaya sahte boyaları silmeye mi geldin?
yalandan kurumuş dudaklarımı sevdayla yıkamaya mı?
Bûyüdûk
Artık sadece oyuncaklar kırılmıyor
Kazandık
Her an mesafe daha büyüyor
İki sözle yaralanıyor iki sözle tekrar yapışmıyor
İyileşmiyor yûrek
Gözümsün...
İçimde beni aşan
Dûnyaya doğru tek sözümsün.
Nefesi ritmine aşinalığım
Gecemdir.
Gûndüzümdûr.
Birilerine aşk şarkıları yazıyoruz
Kendi söküğümûzden bihaber
Şimşekler çakar gibi
Şelaleler çağlar gibi
Beni güzel güzel çağır
Yalnızlık tipim değil...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!