Baş Arı Şiiri - Naki Aydoğan

Baş Arı

Baş arı.
ANAP yarı başarılıydı.
Demokrat parti aşarı için ilk koşan partiydi.
AKP tam başarılı bir parti oldu.
Sağda Demirel başarılı olurken Ecevit’te başarılı gözüktü.
Erdoğan tam başarılı oldu.

CHP başarılı oldu mu?
Müdafaa i Hukuk Cemiyetini millet kurdu.
Mustafa Kemal topladı.
Atatürk partileştirdi.
CHP hiç başarılı oldu mu?
Bir partinin başarısından söz edilir mi hiç?
Millet başardı.
Milletle CHP iktidardı.
Demokrat parti devletle iktidarını yürütemedi.
CHP devletle iktidarını gütmeye yöneldi.
Milletle muhalefet düştü.
Millet iktidarı darbelerle tökezlendi.
Çünkü siyasiler takoz çıktı.
Dini kullanıp ilmi hiçe sayarak kendi başarılarına düştüler.

ANAP’ı yarı devlet yarı lobiciler kurdu.
AKP’yi tam lobiciler kurdu.
Bir otel lobisinde.
Ama akıl ve sağduyu evrenseldi kendilerine hiç ettiler.
AKP’yi kuranlar bilimselliğini kendilerine çaldılar.
Adaletli kalkınma niyetleri olmadı.
Parti adaletini gözettiler daha çok.
Yoksa 25 yıllık iktidar yollar ve köprülerle yetinmez
Asgari ücreti tavan yapardı.
Adaletli kalkınmayla.
Parti ve lider başarıları tavan yaptı.
Hep AKP VE Erdoğan başarılı çıktı.
Millet başarılı çıkmadı ama millet AKP ile iktidarını sürdürdü.
AKP’nin ve Erdoğan’ın başarısı milletle iktidarını sürdürmekti.
Millet başarılı olmasa da iktidardı.
Sokaktaki adam Erdoğan ile iktidardı.
Kılıçtaroğlu ve Özel sokaktaki insanla ancak muhalefet kalabildi.

Yoksul halk CHP ile iktidardı.
Hem de yedi düvele karşı kurtuluş savaşını vererek dünya iktidarıydı.
Makarnaya muhtaç sokaktaki adamda AKP ile iktidar.
Erdoğan’la başkan.
Erdoğan dünya siyasetine oynadıkça dünya ile iktidar.
Erkek.
Muhalefet çarşı pazardaki pahalılıkla milleti dürtüklesin dursun.
Milletin umurunda mı geçim derdi
Yedi düvelle kurtuluş savaşını kazansa da ekonomik olarak yine duyumu umumiye düşüştür.
Ekonomik bilinci yok ki umurunda olsun.
Sağ siyaset ekonomik bilinci sildi emperyalist devletler sömürdü.
Sol partilerinde işine geldi basmakalıp siyaset.

Özgürlük nedir?
Kendi başına kendi esenliğinde olmaktır.
Yansız olmaktır.
Özgür basın yansız olarak doğru haber verir.
Hangi basın özgür basın.
Atatürk ilkeleriyle Cumhuriyeti koruyan özgür basın olabilir mi?
Dünyaca bilinip kanıtlanmış bir düşüncenin yanlısı olur.
Ama özgür basın olamaz.
Özgür mantık konusunda Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı daha özgürdür.
Ama onlarda din yanlısı olarak daha vahim olarak bağımlı bir basındır.
Onu bunu bırakın şimdi millet yanlısı olarak özgür müsün özgür değil misin?
İşte özgürlük meselesi budur.
Kendi özgürlüğünde olmak sanat ise millet özgürlüğünde olmak siyasettir.
Atatürk millet özgürlüğünde olmaktan çok milletin özgür olması için milleti çağdaş seviyeye çıkartmaya çalıştı.
Atatürkçüler ne yaptı Atatürkçülük yaptı.
Atatürk’e bağımlı kalarak Cumhuriyeti korumaya çalıştılar.
Milleti şeriatçılara ve faşistlere bırakmış olarak.
Çünkü dincileri şeriatçılıkla sağcıları faşistlikle karalamaya başladılar.
Tarih sizi affetmeyecek.
Belki şeriatçılar ve faşistler affedilecek ama sizler asla affedilmeyeceksiniz.
Atatürk her kesimi efendi görürken sizler kötü görüp canavarlaştırdınız.

Neden niçin?
Geçim derdiniz için.
Yarattığınız canavarla gözümüzü korkutup kendinize bağımlı kılmak bizi.
Misal.
Günümüzde niçin oku oku okul oku deniyor.
Bir üniversite yetmiyor ikinci üniversite sınavsız girişle oluyor.
Gerçekten okuyan öğrenci var mı?
Sınav odaklı ne okuna bilir ki?
Ancak yarışılır.
Öğrenciler her türlü yarışırken bu arada öğretmekten geçinenlerin sayısı artıyor.
Çok okumak onların geçinmesi için artı değer oluyor.
Gerçekten her öğreten öğretmen mi?
Bir öğretmen dünya bedel iken günümüzdeki öğreticiler kendilerine bedel.
Aynı şekilde gazete ve genel olarak habercilerde öğle.
Bir üretici varken bir üreticiden geçinen bin tüketici var.
Gerçekten öğretmen olsa gerçekten haberci olsa bu böyle mi olurdu.
Olmazdı ama herkes kendi geçim derdini düşünüyor.
Eskiden kıtlıklar savaşlar bu yüzden çıkıyordu.
Yeniden barışla bir şeyle azda olsa değişiyordu.
Hastalıklarda öğle.
Şimdi ilaç hastane mevcut durumu koruyarak değişimin önünü tıkıyor.
Gelişme kendiliğinden oldu ve hep kendiliğinden oluyor.
İnsan değişmiyor.
Teknoloji değişerek gelişiyor.
İnsan tersine evrim geçirmeye başladı.

Şimdi ne öğretmen öğretiyor ne doktor muayene ediyor.
Her şey veriler üzerinden ifade oluyor.
Gel zaman git zaman insan teknoloji sayesinde hiçbir şey yapmadan mevcut durumunu koruyacak.
Geçmişin duası geleceğin gerçeği olacak.
Öğlece duracak etrafında teknoloji her şeyi olanaklı kılacak.
Teknoloji bizi beğenir mi?
Tek tip insan yaratacak belki.
Beybi bebekler gibi.

Peki, günümüzde millet taraftarı nasıl olunur?
Bir kere gerçekler söylenmiyor.
Gerçekler parçalara ayrılarak rol paylaşımında paylaşılıyor.
Devasa bir oyun içinde oynanıyor.
Bütünsel olarak algılayabilen çıkıyor mu?
Ya da çıkmasına gerek görülüyor mu?
Hayır.
Her kez üzerine düşeni ya sırıtıp gerinerek ya da üzülüp büzülerek oynuyor.
Yarın ola hayrola.
Günümüzün bireyselliğinde kendini üreten benimsenmiyor.
Benimsense belki millet taraftarı olunur.