Sabahın er vaktindeyim
Bir elimde fırından yeni çokmış dumanı tüten
Kazan gevrek bir simit
Bir elimde henüz demlenmiş
En demlisinden bir bardak çay
Soruyorum kendi kendime
Ne işim var benim sabahın bu kör karanlığında
Aydınlığa çıkartmaya korktuğum dertlerimdir
Beni her sabah buraya getiren
Gündüz geceden vedasını almadan
Yeni bir güne merhaba demeden
Tüm dertlerimle vedalaşır onları geceye bırakır
Buraya bırakır öyle çıkarım gündüze
Neşeyle karşılarım yeni günaydınları
Ta ki bir sonraki randevuma kadar
Değişmez misafirleri buranın
Dertler dertliler birde güvewrcinler
Hep aynı saatte dolar taşar burası
Bütün dertlileri bu şehrin bütün dertleri omuzlarında
Ama kimse kimsenin yüzünü görmez
Kimse kimsenin derdini bilmez
Belki buydu geceye bu kadar yükü taşıtan büyü
Ne gülüşü belli olur bu saatte insanların
Nede bakışların anlattıkları
Birtek yıldızlar gökyüzünde
Birde ha kayboldu ha kaybolacak ay
Kayıt Tarihi : 14.6.2015 00:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!