İki bakır teli burup sarmıştı birbirine usta
Her boğuma birer boncuk dizerek,
Onu sırma saçlı, kalem kaşlı, ince bilekli bir kız beğendi
Vitrinden seçti bir çift kanat gibi ellerini çırparak
"Yakıştı, hediyemiz olsun" dedi çırak...
Çavuşoğlu başıyla hayhay derken
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Devamını Oku
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.