Günaydın, karanlık güneş,
Günaydın, gökyüzünü saran hüzün bulutları,
Günaydın, daha yere düşmeden kirlenen kar,
Günaydın, hasret kaldığım cemreler...
Günaydın, bin yıllık topraklarımda filizlenen hain sürgünler,
Günaydın, kan çorbası olmuş dünya,
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.



