Kadınsız erkekleşmeye
Erkeklikten dönerek kadınlaşmaya özenle adını insan koyan onurdan haysiyetten vaz geçerek
Doktorlar sokağından
Avukatlar caddesinden
Süpermarketler çarşı bazarından
Tarikatlar sosyetesinden
Üniversiteler karanlığından her dakkası ışığı sevgiyi adaleti karartmaya
Geçimsizliği hırtlatmaya
Kullanışlı avanak insanlık tipli onsuz bunsuz aidiyetsiz ve toplumsuz üretip öldürmeye güncel
Vitrindeki mutsuzluklara hayatını pazarlayan formatlanmış reklam kostümü ve pozuyla
Sen de yaşayarak anlayacaksın burasının gürültülü kavşak ve keskin köşeli kördüğüm dönemeci olduğunu
Bir de bakıp göreceksin ki kimsesizliğin kapısındasın
Bir başka yoldan
Günü geceyi şaşırıp
Hayattan ve ömürden azalıp
Yemeden içmeden kesilip
Yaz ortasındayken birden bire kışlara yolu yöreyi sürgün edip
Ağustos gelmeye yakınken dünya kendini kendine yasaklamak gibi yarına devam edip etmemede kararsız
Ve yaz takımlarını toplayıp sonbahar olmaya yangın bakan gözlerin yağmur olduğunda
Al götür ikimizi
Bizi birbirimizin bulacağı yere güne kavuştur dersin haykırırsın çırpınırsın ammaaa
Öalar saatlere sağır dilsiz suskun ve çalısını terketmiş ürkek bir serçedir gayrı dünya
Hediyesini geri alarak
Hayattan tükenniş soğumuş
Sıfırı tüketmiş burası ne düş ne hayal
İyisi mi ben
Ben en iyisi hemencecik hazırda bulunacak tülü duvağı açılmamış bir başka hayat
Ve cilttini bozulmamış insan şekli bakayım kendime azatlığından devrilip düşerek
Yalan yanlışlarla örülü kurulu hücrelerde
Kendi kendini dışlayarak daralttığı yaşam alanlarında boğulurcasına hayatını sıkan her şeyi ölümüne büzüp
Geçerken öylesine uğrayan mutluluklara uzaktan uzağa
Tutunamazsın ki…
Kendine hep yeni yetme mutsuzluklar bulup yalnızlığa göç eden uçurumların ayazında mosmor kesilmiş
O gün bu gündür sanki mevsimine uygun ayrılıkların istasyon kavşağısın, şayet insan,
Üvey bir hayatın adresi bilinmeyen soğuk kaldırımlı şehrinde kendini beklemeye çakılı ve mosmorsa
Her rastladığın yüz kendi yalnızlığını ötekine sürükleyip taşıyan
Puslu gecelerde sabahlayıp
İster kal
İster git
Sensin desen yalın çıplak civarlara sığınmış sinmiş duvarlara
Hadi desen akşam kararıncaya kadardın belki, bir varsın bir yok arasında gidip gelen tramvaya
Her durak bir öncesinden beter
Her insan yersiz yurtsuzların gününü mezun ettiği hayat çıkrığında kederle eğrilmiş yabancı bir sarmal
Burası bir başka dokunuşları çalan gitardır , hiç bir yerde kaydı olmayan öteki kıvrımdan civar gurbet
Her karanlık çöküşünde sokağı bucağı bir garip dolambaç
Düşlerde gezinen yakamıza
Mavisi tükenmiş bir deniz gibi
Derken başlayan yağmurla sokaklara dolarsın
Nereye varsan gitsen baksan
Her yerin okuduğu gördüğü seni en sona koyan alfabenin posta kutusu
Ve mevsimlerden ayrılığın rengi kederle acısı iyi gidecek kıvamda sonbahar
Oysa..
Uğraşacak işi mi yoktur kafasında divane delilik
Akkında hayat
Arzusunda yaşama sevinci
Kalbinde aşk olana
Hiç bir boşluk yoktur
Sıradanlığın yetişip ulaşamayacağı kadar onura itibara düşkün ve saygınlığı olanın
İlişme
Elleme
Dokunma
Bulaşma
Karışma
Ürkütme
Deşme
Uyandırma
Kurcalama yoksa bu bildiğin yara değildir azdırır kudurtursun telkinleriyle ıslah edilip terbiyesi verilmeye çalışılan
Sağlık gıda hukuk eğitim giyim kuşam her şeye kendi tanıtımını yapan reklam ürünü olmuşken insan
Çattığı belayı rastladığı pisiko manyaklarıyla beraber kökünden kazıyamaya ne özgürlüğü yetecek
Ne aklı sır erecek
Ne cesareti uyanacak merakın
Ne hayali hevesi iradesi yetkisi bilinci ve idrakı yaşamaya değer olanları kendinden bilecek
İhraç ve sürgün olduğu hayattan büsbütün
Hayati ihtiyaç değerindeki sağlık sıhhat ve huzurun sakinliğini bulmaya dair etkinliğini aktifleştiremeyip
Rezaletine katlanamayacağı kokuşmuş çürümüşlük kıskacında tıkanıp kalmışsa eğer
Sicili bozuk galerilerde durmayıp kırabildiği kabukların galu belası ile tebelleş azatlığın seyrini tenhaya büküp
Temmuzun çatal yoluna terkedeceği kesindir
Haziran/ 25
Kayıt Tarihi : 3.7.2025 14:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!