Eylül ayrılanların
Ekim felaketlerin ayı
Kasım ölümü bekleyenlerinmiş
Umurumda değil hiç bir ay
Umurumda değil mevsimler
Gönlümde ömrümce yaşayacağım
Unutma her yazın bir kışı vardır
Saklama sevdanı yüreğin sancır
Sevdaya düşünce yorgun gönüller
Her aşkın böyle bir yakışı vardır
Nedir bu telaşın korkmuş gibisin
Kaldır başını gözlerime bak
Gözlerinin derinliğine ineyim
Gözlerinde beslenir göz bebeklerim
Senden vazgeçemedim
Yalnız senin aşkınla yandım eridim
Nedir böyle kaş çatmalar
Benden uzaklara gitmeler
Kendini naza çekmeler
Bana acı çektirmeler
Vebalimi çekeceksin
Bunu böyle bil
Dün gece seni andım kulakların yandı mı
Uğruna canım feda beni benden alanım
Bir günde olsa bende mutluluğu tatsaydım
Bu nasıl bir duyguymuş bende görebilseydim
Mutluluğu sevgiyi yalnız sende tatmıştım
Dar ettin dünyayı rahat vermedin bana
Karar verdim gitmeye dönmem imkansız
Gözleme yolları mı boş yere bekleme
Giden geri döner mi söylesene vicdansız
Hasretin ateşinde kül oldum yana yana
Mürşit mekanımda bir aşk yaşarken
Sabahsız gecenin koynuna attın
Kime gönül verdiysem bir bir gittiler
Hepsi yüreğimde tek tek bittiler
Sırattan da inceymiş bu sevdanın yolları
Ben saptadım gönlüme bu sevda haçerini,
Kanayan yüreğimin ben saptadım yerini.
Kendim ettim kendim buldum Kime ne diyim,
Ne zaman doğrulsam çelme taktılar,
Artık içimde güven yıkıldı.
Etrafım insan dolu ,ama yalnızım,
Arttıkça artıyor ,içimde sızı.
Pişman olup her şeyi gözünden bir bir silen
Hiç bir şey böylesine yıkmaz kalbi derinden
Aşk ölürse silinir gözlerde ki resimler
Beni canım bildiğim yarin kurşunu vurdu
Yalandır ihanettir aşkı kökten öldüren
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!