önce,
gülüşün kaybolur
çekilir düşlerin kendinden
virgüllere bağladığın yaşamın
uçup gider ellerinden
Haindir ünlem
Ve nokta bir son değildir
Virgüllerle bütünleşen bu hayatta
18.09.13
sen! ..
günahlarımın kraliçesi;
dağlarının zirvesinde yağan kar
kendini gizler...
eridim soğukluğunda...
beklediğin rüzgarlar hiç esmeyecek,
uğramayacak bu limana o gemiler...
kurtulamayacaksın yalnızlığından!
kahve karanlığı içinde,
hıçkıra hıçkıra dökülecek yaşlar,
dumanlı gözlerinden ağlayacaksın...
1-
Sessizliğin hüküm sürdüğü bir gecenin içinde;
Ve sensizliğe dair ağıtlar dökülürken dudaklarımdan
Ve birkaç kadehe anlatılan sensizliğin tarifiyle
Ak sayfalara düşen birkaç mısrada aranan yokluğun
1-
Yalnız değilim
Sadece sensizim
Uzayıp giden gecelere
Seni anlatmaya çalışırken
Su yürüdü geceye,
Sadece su geride bırakılanları anımsadı.
Öfke nöbetlerinin gelip geçiciliğine kaydırak kurmuş bir sabah karşıladı boşluğu…
Yeni bir gün kendi içinde bilinmezliğiyle üzerini değiştirdi.
Gittin ya
O kadar sensizim
Bir başkasının süslü sözlerine gebesin
Sonucu düşüktür bunun bilesin
Kirli düşlere yer yok kitabımda
sürüklüyorum senide,
kendimin bilmediği bilinmezlere...
çok kışlar yaşadık,
baharı görmeden söndüğümüz oldu...
ayrı,ayrı yaşayıp giderken,
Nedir bu başımdaki dinmeyen sızı
Her kaçışımda yakayı ele verdiğim...
Dilimden düşmeyen,
O parça;
“Kendimi arıyorken,
Olmaktan korktuğum yerdeyim,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!