Ah Beyza
Aldanmışım dudağındaki bir garip hüzne
Tek damla yaş için
Hicret ederken gönlümden gözlerine
Yüzünün çöllerinde mahfolmuşum
işte yine ağlamak istiyor canım
demli bir çayın yanında iy gider
ölesiye ağlamalar
çayı içime çektikçe göz yaşlarım kızıla çalar
bu sefer 'niye ağlar ki'yi sormayacağım
Ben çalmadım gönül kapını
bahçenden kirazı
domatesi, balkabağını...
hele hele mahalle bakkalının
en kıymetlisi
biriciği
Kimi geceler gırtlağıma çöker ölüm
ruhum dişlerimden sızar, göğsüme uzanır
başucumda dolanır azazil
bir o yana bir bu yana
dünya yalandır, yaşam hikaye
karanlık odalarda gözgöze gelmeden
Yaslasam başımı göğsüne
sanırım durur zaman
ölür bütün kainat
yalnız anneler ve çocukları kalır
zamanın akışına inat
ola ki bir gün görmesem yüzünü
Kirli bir sayfa açıyorum bugün hayatımdan
tüm günahlarımı bu güne adıyorum
bütün küfürler bu güne dair
tüm ihanetler, lanetlenişlerimin hepsi bu güne
uyanışlarım da bu gün olsun
gece karayla bütünleşmedi
benim seninle bütünleştiğim kadar
aslını sorasan kara gecede değil
ışığın tükendiği yerdeydi
ve kar beyazın değil
beyaz karındı
Bir daha şiir yazmayacaktım oysa
ama anlıyorum ki
seni en çok ellerim seviyor
ve itiraf etmeliyim;
kıskanıyorum mürekkebi...
Seninle başlamadım ama seninle bitireceğim bu şiiri
ve sen benden habersiz söylerken şarkını
bu mısraları o şarkının yazdırdığını bilmeyeceksin
baktığın yerde duruyorum
görmeyecek misin hâlimi
Ararken kendimi koyu yeşil ormanda
kurt ulumaları
çakal sesleri...
sundular beynimi altın tabakta
ardından düş ülkesinden bir peri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!