Nasıl da acımasızsınız
sevene karşı
düşene bir tekme de
siz vurursunuz şarkılar
köşebaşlarını tutmuş en hislileriniz
kaçtıkça peşinden gidersiniz
Bu gün ölmek için güzel bir gün
ruhlar bedenlere üflenirken
toprak dirilmeye yüz tutarken seherde
güneş uykusundan henüz uyanmamışken
ben ölmeliyim yavaş yavaş
seni sevdiğim zaman kızkulesi
saçlarını palandöken için tarardı
seni sevdiğim zaman palandöken
kızkulesinin gözlerine yanardı
seni sevdiğim zaman
Sıfırın labirentlerinde dolaşırken
rastladım kendime
yanağımdaki yaş geceden kalmaydı
yanağımdaki yaş...
işaret parmağımla koparıp
Ay ışığında yürürken
seni hiç düşünmedim daha
belki seni sevmedim
karanlığı sevdiğim kadar
aşkımı kıskanır oldu gece
almak istedi
Onun seni son görüşüm olduğunu bilseydim eğer
yüreğimden gamzene asma köprüler kurar
bırakırdım kendimi sensizliğin boşluğuna
uzatmazdın elini biliyorum
ve feryadımı duysan
Gözleri ela davalarımız vardı bizim
uğrunda canlar verdiğimiz düşüncelerimiz
sükut altındır diyip
sözlerimizle kirletmediğimiz...
15.11.06
Mütevazı davalarımız vardı bizim
kısalmış paltolarımız
ve yırtık ayakkabılarımız
suçsuzluğumuzu kanıtlamak için
işlediğimiz suçlarımız
Kağıdıma damlayan çay gibisin
içemediğim
silsem gitmezsin
kazınmışsın sol yanıma
ne var ki
her bahar hayalini de getirir
kanatları altında
oysa ben ağrı dağının tepesindeki
son karla beraber
senli düşüncelerin de eriyeceğini umarım
bendeki de bir umuttur işte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!