Küçüğüme..
YAGMUR SONRASI
Önümde uzayıp gider, sessiz karanlık bir gece,
Ve ömrümün yollardaki ayrılıklar.
Düşer bağrımın içerisine,
YA DUYARSANIZ DİYE
Her gece sessizce,
Evinizin önüne geliyorum
Verilmemiş Mektuplar
Verilmemiş, yerine gitmemiş bir mektup var içimde,
Yaraya ve açlığa karşı…
Seke, seke geçti ömrümün kaldırımlarını
Güneşe Çığlık
Yüzümdeki yanık izlerine bakıp da
Sakın aldanma günlerin sarkan yapısına
Şafak vaktime düşen çiğ tanesi kadar çılgın
Ve geceler durur
Geceyle savrulur saçların dağılır yüzüme, yüzüme,
İnceden dokunur anılar, kuşatma yalnızlığıdır bütün sapaklar,
Çıplak bir ten gibi usulca koynuma sokulur hasretin
Tan ağarıncaya kadar umarsız beklediğim…
TÜMCE FARKLI ANLAMLAR YÜKLENDİKÇE
'Hep çığlıklarla uzaklar da büyüttüğümüz,
Konuştuğumuz gibi, hala ve sancılarımızla birlikte...
Geniz kabukları yüzeyinden bir iç bulantısı...
Kirpiklerin de bir karanfil kayması,
MENDİLİM DİLEĞİMDİR
İçinde kuşların kanadı kırık kalmış,
Ve gözlerine gelip, oturmuş yürekli bir ayrılık.
Eksiğine sarılarak yürüdüğün yollardan.
Flora’ya
Sen bir aynasın
Ne zaman yüzüne baksam,
Hüznü kendine bu kadar güzel yakıştıran,
Ben, kendim:
Doğduğumuz anda ölmeye başlıyoruz aslın da, yaşamın anlamı neydi diye düşünmeye başladığımızda:
Peki, nedir sözcüklere imgelerle anlam yükleyerek şiiri güçlü kılan sır? Gerçekle yüzleşmek mi, yoksa gerçeği algılayarak ondan kaçışlarımız mı?
Yoksa gerçeklerimiz ve insanlığın gelişimi doğrultusunda yaşamı algılayarak dünyayı değiştirme isteğimizden mi kaynaklanmaktadır?
selamlar...
şairin kendi sitesi
www.ayhansarioglu.tr.gg
www.ayhansarioglu.com