İşte geldik gidiyoruz
Yaşadık derdi gamı ama sevdasız
Yaşattık aşkı sevdayı ama acılarla
Yaşlandık ızdıraplarla boş kavramlarla
İşte geldik gidiyoruz
Elveda şimdi
Şu kısacık ömrümüzde
Çok uzun günlerimiz oldu
Uzun sayılacak dostluklarımız
Seri aşklarımız ve sınır tanımayan arzularımız olsada
Düşmanlıklarımız hep ön planda oldu
Ve gölgeledi bütün sevdamızı
Eylül hüzünlerini söylüyorum şimdi
Bestelenmemiş ezgilerimde
Şubat zemherilerini yaşıyorum
Evimde odamda sobamın yanı başında
Unutmuşum artık tebessümleri
Nasıldı neredeydi ya da ne içindi
Gitmeli artık buralardan
Mademki soran yok bizi
Binip kırık bir sandala
Çekip gitmeli sevdam
Birazdan çıkalım bu kapıdan
Sakın belli etmeyesin kimselere
Her gün batımında seni biraz daha özlüyorum
Kızıyorum bütün gün batmalarına
Çünkü onlar aldı seni benden
Ve her gün biraz daha uzaklaştırıyorlar
Her akşam beni gömer karanlıklara
Senden uzaklaştırarak
Soğukta mı güneşte mi
buruşmuş yüzüm
Sevdasızlıkta mı bilemedim
İhmal edilmiş bir parçasındayım yaşamın
Gözpınarlarımın açık unutulmuş musluğu
Ben ihmalim,sevdam ihmal
Yürürüm devam eder hayat
Başlarken ağlamışım bu yolculuğa
Giderim durak durak mola vererek
Takılırım bir istasyonda
Çeyizine merhamet koymayı unutmuş
Acımasız bir genle
Maviye bürünür her yanım
Seni düşündükçe
Gece nöbetlerinde maviliklere gömülür her yıldız
Tıpkı sen gibi
Tıpkı yüreğime işlenişin gibi
Tıpkı bir gelinin müjde yastığındaki
Nedir bu lanetli sevdalar
Tünemiş yolumuza
Barikat kurmuş her sokağına sevdamızın
Dibe vurur sancısı
Yarin yokluğu gibi
Yakar kavurur acımasız acısı
Çektin üzerime yokluğunun sürgülerini
Yokluğunun griliğine terk ederek
Bırakıp gittin amansızca
Araladın kapıları karaladın bu sevdayı
Dargın şimdi saçlarımın her teli
Gelmez parmaklarıma avuçlarıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!