Azap
Mehtabın süruru geçti gözümden
Son fecr vaktiydi seslendim sana ben
Bir rüyada tutacaktım elinden
Yok olan düşlerin, azabı sensin…
Bizim obalarda bir kara duman tüter,
Ateşi içten yanar kışı boran gider ,
Evvel evvelinde sır idi şimdi zahir,
Ak kara seçilmiş daha kim güman güder?
Mert adamın kelamı namerte tok gider,
Babam 
Yıllar böyle böyle geçer oldu.
Yaz bitti mevsim güze döndü.
Bir ikindi vakti saatim durdu.
Akrep yelkovanı geçmiyor babam.
Sorma neler neler çektim
Tüterken duman başımdan
Yandım içtim, içtim yandım
Bade bade sen tasından
Gidenler gitti, arda kalan benim
Tabip gel beri ,derde kalan benim
Kıvrım kıvrım uzarken taşlı yollar
Düzler dağ oldu, yarda kalan benim
Olmazsa olmaz, ol deyiver bari
Çıkalım senle dağlara
Sen ovayı seyret ben seni
Bir gül kopar dalından
Sen gülü kokla ben seni
Çiçekler takayım saçına
Serim yerde sırtım yerde
Nikahlandım sanki derde
Halim nice sormaz kimse
Ölsem ölüm kalır yerde
Oynaşırken çimde kırda
Seni zorlamaya hakkım yokki
Küstüğümü sanma sana sakın
Rızasız bahçeye girilirmi söyle
Muradım başka bahara kalsın
Belkide bir türkü yakar dinlerim
Rızık şu toprağa bir tohum atmakla başlar
Bir tanede sen at, korkma güneş yine doğar
Vaad etmese hüda verir miydi kutlu düşler
Umutsuzluk yok, yukarı ,hep yukarı başlar
Kullar hesap kursada düzen bambaşka işler
Bir yemin ettim kırk ikindilere
Kanım kurusada dönerim diye
İkrarım var sözümün senedinde
Bekle beni ,dört mevsimin birinde
Kayalar dan gözeler patlarken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!