hiç mümkün görünmez bir gidişdi bu
çaresiz ardından bakmakla kaldım
kusur mu işledim ben ne işdi bu
yine bir sigara yakmakla kaldım
aşkın kemiği zor derisi kolay
Garibin çilesi ölünce biter (bir halk deyimi).
tatlı birşey çekmiş garibin canı
pekmez kabı yanmış bal tası yanmış
sevdiği uğruna kaynarken kanı
saltanatı yanmış sultası yanmış
çok ziyan vermedi bu sevda bana
biraz kalbim biraz elim incindi
gücümü toplayıp seslendim sana
önce rüyam sonra dilim incindi
tüm bunlara rağmen ümidim vardı
zalim suallerin neyi nasılı
mutlu musun beni ezdiğin için
perişan zihnimde resmin asılı
mutlu musun beni ezdiğin için
aşkımı kurşuna dizdiğin için
yükseklerde başın dönmüyor muydu
ne aradın kartal kanadında sen
yaz sıcağı kışın sönmüyor muydu
huzurun vaktinde bunadın da sen
sana hürmet etmem hata mı oldu
Bir rüzgâr esdi ki Büyük Doğu'dan
Sakarya'yı Çile üzre taşırdı
Kaldırımlar muaf kaldı buğudan
Muhasebe bile rakam şaşırdı
cazibdi dünyamız çeşit çeşit renk
ufkumuz maviydi şafak kızıldı
edebiyat yolu muhabbete denk
nice şiir nice nesir yazıldı
yarınlara temel atmak istedik
vuslat baharda mı yazın mı olur
ya kışında vuslat neden olmasın
gözlerinde kalbim huzuru bulur
bakışında vuslat neden olmasın
ben sana tutulmuş bir garib aşık
bugün seni hayal kurmadığımdan
işim gücüm sarpa sardı nedense
rüyamı hayrına yormadığımdan
yollarım meçhule vardı nedense
kader beni kendi arzuma salsa
Olamayız biliyorsun
ne sen bensiz ne ben sensiz, deli kız... (Mustafa Yıldızdoğan)
Sizin orda gören var mı yarimi,
çok gülerdi ha-ha-sından ne haber?
Güzelliği neş’e-sinden geri mi,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!