Bir nokta olsam
Konulan satır sonlarına
Yazdığın her satırda
Buluşsam yalnızlığınla…
Belki de bir kalem
aylardan temmuz…
bir gün temmuzda / sevi
unutulmamışçasına atılmış tarihi
kavuniçi güneş yansırken gecelere
gecelerime kavuniçi sıcaklar
seni düşünür bedenimin her zerresi
Birden bire bir sağanak
Bir sağanak, gecenin saçaklarından
Boğazın üstünde ay ışığım
Ay ışığımın dalgaları geceyi aşarak
Birkaç martı kanatlanmış
Sanki tuttu tutacak…
Bir yıldız kayarken gecenin kıyısından
Ve bir çatırdı çatımda
Kırmızı yürek, taş kiremit / oluk oluk
Zifir gece / yaprakların ucunda yağmurla
İnişi damıma teessür
Düşmeden ellerime damla damla
unutmak verilmiş sözleri
yaşanmışları silmek...
kayıp zamanlarında ise hislerim
özgür bir sevdağda
özlemleri gizlerim...
hasret kapında bekçi
bir sevi elinde anahtar
yavuz bir yürek
ucu yanık sevdam
düşlerin hüsranı...
yemyeşil kırlarında bahar / sarıya çalarak
dolanacak sessizlik çıplak bedene
gri düşlerle yola çıkarken aşk
tütecek keder / uzaklara yağarak…
sensiz yağmurların çıplak ayakları
Mayıs bir kere daha ağlayarak
Selam dedi ekime / selam! .
Ekim’de boynu bükük gülüne
Ayazını hissettirircesine yüzüme…
Yapraklarındı güneşinle kıpkırmızı
bir telaş... bir çığlık
sahilde koşuşturmaca
etraf oldukça kalabalık
balıkçı teknesi kıyıda
istiflenmiş balıklar
“derya kuzusu bunlar
zamansızdı çekip gidişin
dökülürken dilimden sevgin
anlatamaz seni hiçbir harf
bir kalem olsa da hislerim
naçar
sensiz yüreğim…
Dilin,rengin,duygunun ve herşeyin uyumunu hissettim.
uykularımın üzerine örttüm...kıyamadan.