Gökyüzünde ay söndü
Fildişi renginde bir kadın
Açtı yüzünü
Kim olduğunu bilmiyor
Yıllardır küçük bir avluda
Her sabah çiçek açıp
Her gece döküyor
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Dış yüzüyle bakıldığında olaylar ve nesnelerin tasviri gibi gözükse de okuduğum metin, bütünüyle bakıldığında şıp şıp şiir damıtan bir makinayı andırıyor..
Üstelik ay karanlık...
sen aklımı koru şiir.
Ay Öldü, Özel Arabul'un son şiir kitabının adı.
Sevdiğim şairlerin kitaplarını hep göz hizamda tutarım, kitaplığa bakar bakmaz görebileceğim yerde.
Kendimi her zaman hazır hissetmem açıp okumak için. Kimi anlarda beni çok korkuturlar.
Uzaydan dünyaya bakmak,
karanlıkta mavi ışığından etkilenmek gibidir benim için şiir. Aramızdaki uzaklıktan ürpermek gibi.
Hep oraya gitmeyi istemek, ama belki de burada kalmayı daha doğru bulmak.
Bir şair çıkagelir, elinizden tutar, yeryüzüne indirir ve dünyayı dolaştırır. Orada size ne gösterileceğinden emin olamazsınız.
Güldürecek ya da ağlatacak bir şey.
Bakmaya doyamayacağınız bir güzellik ya da gözlerinizi kapamak isteyeceğiniz bir çirkinlik.
Sizi utandıran bir sığlık ya da kıvanç uyandıran bir derinlik.
İnsanın olduğu yerde hepsi var, şairin işi o insanlardan biri olduğunuzu anımsatmak.
Dışardan bakan biri değil, o insanlardan biri.
*
Bu şiiri, son doğum günümde armağan olarak gönderdi bir arkadaşım.
Ne güzel bir armağan.
Böyle güzel şiirleri geç okuduğuma yanıyorum.
Belki de en güzeline bir şey yazmak için önce kötüleri okumak gerekiyor. Aklımın köşesine yazdım seni.
mükemmel...
saygılar
Hiç resim yapmayı bilmediğimi düşündüm, daha önce sınanmış böyle bir yeteneğimin olmadığını. Ama bir tuvalin önünde bulmuştum kendimi, sanırım fırça kullanmayacaktım. Parmaklarım ve renklerim vardı. Parmaklarımı nereye koyacağımı bilmiyordum, onların nasıl davranacağını.
Renklerin ellerimi şekillendireceğini anlamıştım. Seçilen renkler değil , ellerim olacaktı. Ve tam düşündüğüm gibi geldiler arka arkaya.
Fildişi geldi önce ya da bir süredir parmak uçlarımdaydı bilmiyorum, ay söndü aynı anda. Küçük bir avludaydım ve ayın yerini fildişi bir kadın teninin dolduracağını bildim.
Küçük bir çiçeğin varlığını hatırladım o küçük avluda. Her sabah çiçek açıp, her gece döküyordu.
Sen ben misin diye sordum ona, veya giden Ay mısın?
Kanıtlanabilir tek gerçek o sırada açan fildişi yüzümdü ve tuval ona kavuştu.
Tüm evren al ipektendi denizin uğultusunu duyduk, korkuya zaman yoktu. Arnavut kaldırımlardan geçirdim onu ve duvarlarını yıktım. Kalbim deli gibi çıktı taraçaları tırmanırken, taraçaları süsleyen çiçekleri düşündüm soluklarını tutmuşlar mıydı, deniz üzerlerinden taşarken bize doğru. Bütün bunlar oldu çünkü tuvalde gördüm. Hepsi aynı anda oldu, zaman sadece renklerin ve resimlerin üzerinden beliren bir şeydi.
Titreyen dudağından öptüm suyu onu ve beni yatıştırdım böylece. Ve o tüm güzelliklerini açtı bana. Parmaklarıma baktım. Saf sarı, yakut kırmızı mercanlar, su yosunları. Diplerin altın gülünü gördüm aşkı. Bütün bunlar sadece onun için olup bitmiş olabilir mi diye düşündüm? O güzel varlığı görülür kılınsın diye.
Mavi büklümüyle aştı üzerimizden dalagalar, her şeyi silip götürmek için mi? Tablom nerde, parmaklarım nerde, renklerim nerde?
'Zaten nerde yanlış vardı
Nerde gömüldü
Unuttum geceyi
Ay öldü'
Zaten nerde yanlış vardı
Nerde gömüldü
Unuttum geceyi
Ay öldü
tebrikler.....
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta