Bu gece yine; seninle
Uzanmışım umut denizlerine
Bir yakamoz siman gözlerimde
Söyle! Hangi deniz biter, sensiz böyle
Ayın geceye düştüğü bir yerde
Geçmiş günler aklından geçerse
İçine bir parça hüzün düşerse
Bin keşkeler içinde sessizce
Bu şehrin koynunda her gece
Yüreğinde, ağlayan benim işte
Bir başka günde tekrar sana dönerim belki!
Sen aşkın şarkısını söyle hep yüksek sesle
Maviler azaldıkça artıyor bak karanlıklar
Yoruldu, olgunlaştıkça yürekte acılar
Doğuşudur yine güneşin bir kasım sabahına
Seni beklerken rıhtımda şımarık martılar
Tutku yaşında getirirdi rüzgarlar seni bana...
Gözüm-dekiler yaş değildi dökülen kum tanesiydi...
Sanki derin gri bulutlardan almıştı rengini...
Yolunu yitirmiş bir nehrin akıntısına hep yol verirdi...
Umutluysam daha da
Her gelecek yıllardan
Tasalarımı budaklasamda
Bütün güzellikler ardımda
Bir güneş doğacak, senin yüzünle
O beklediğim sabaha...
Eskiden biz seninle
Sargın bir gülüşte
Açan karanfiller gibiydik
Maviye çalan gökyüzünde
Hilesiz bir çocuğun düşünde
Bir göçmen kuşun kanadından
Gün gelir;
Yorğun gözlerimde kaybolur
Sana çıkan bütün yollarım,
Bir ışık bulumaz yok olur umutlarım
Koştuğum çıkmaz bir, çaresizliktir
Bazen koskoca çölde; bir kum tanesiyimdir...
Düşünceler uzanmış yatıyor boylu boyunca
Kayıp yollar, kayıp insanlar için/de
Yanık bir deniz kokusu
Sızlatır direğini burnumun
Lodos eser sokaklarında
Kim nereye gider bilmezsin...
Bir yokluğun kımıldamaz dallarında sarı gül
Yine yeşerecek yüzünden düşen umutlar hadi gel
Yollarımda olsa da beni harmanlayan isyan kül...
Bir şey eksik mutluluk pencerende dursa da tül...
Bu gün başım dumanlı,
İçim içime sığmıyor
Bir gül solmuş, açmadan
Kalbim şimdi ona ağlıyor



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!