Nasıl söndü onca kor yanardağ bir göz yaşında
Yüreğine batar canı akıtır kanını örtemez acı yüzünü
Nasıl geçip gitti onca güzel sevgi bir iğne deliğinden
Daha gün uyanmadan, gün batımı kaybolur zemheride
Dün gece sen uykudayken
Bir ağacın dalında sarardı dünya
Ağaçta köksüz olunca
Sevda gibi kanatlardan
Yok olunca düşler
Melek gibi saf ve temiz
Ne zaman kaçsam kendimden
Soluk nefesinde gelirdi ardımdan
Ne zaman hüzünlü çalsa şarkılar
Gözlerim buğulanır, uzaklara dalar
İçimden sessizce hep seni özlerdim…
Bazen öyle bir bakarsın ki!
Kendine
Her şey yabancı gibi…
Değil mi?
Seni tanıyan o yerler de
Bir tebessüm belirir dudağında
Sözcükler vardır, dudakların söylemediği
Bakışlar vardır gözlerimde, gözlerinin görmediği
Saklanmış hüzün, bir gülüşün ardına
İçim kan ağlar, bin defa sahte gülüş ne fayda
Seyrettim kaç defa sensiz yorgun ölen güneşi
Hüzün yükseliyordu, güler yüzlü, sulardan
Sevme dedim, sevme dedim çok denedim
Sonunda senin için kalbimle harpteyim.
Dönüp baktım geriye hala yol aldığım yerdeyim.
Ey kalbim ben sana bir türlü söz geçiremedim
Sustum damla, damla yağmuru aldım içime
Bil ki? Son kez süzülen değilsin bu gözlerden
Hep yanımdaydın; yoktun ve hiç olmadın
Bense yokluğun kadar sevdim seni
Ne çok özlemiştim, yokluğunda seni
Geç değildik oysa, bir birimize
Cesareti bulsaydık, biraz kendimizde
***
Dün akşam rüyamda sarıldım sana
Melek yüzün bir başka güzel olmuştu
Gündüz nefret yağdıran o gözlerin
Dün akşam sanki ümit dolmuştu
Biliyorum, kaybolmuşum yaşamın içinde
Yaşamakta mıyım, yoksa bir ölümüyüm
Yoksa akşamların yaslı karanlığında
Arayıp ta bulamadığım yerde misin sen
Biliyor musun?
Her şey senin için; dualarımda, sevinçlerimde
Canının mı sıkkın
Umutsuz musun
İfade edemiyor mu
Seni hiç bir şey
O zaman uğraşma
Boşu boşuna



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!