Kader, yıl yıl geriden izliyorsun hep beni,
Elime bir geçirsem, bunu yapıp edeni!
Hep çok geç alıyorum, hep yaya kalıyorum,
Sormaz mıyım acaba... nedir bunun nedeni?
Ey sabâ rüzgârı sen, uyma da her denilene,
Es ama, sevgiliyi uyandırmadan es... gene,
Yorgundur, uykusuzdur da koşuşturmakdan, işten,
Eserken, o güzel gözlerinden öpmeyi dene.
Ben eşeğim! yer - içerim...sen arısın! bal alırsın...
Ben giderim adım kalmaz ki ölünce...sen kalırsın! ! !
Ekim'06
Yıllaaar, eskitti beni... eskidi şu yüreğim
Yılların getirdiği... şu belimdeki eğim
Tek gönlüm ter-ü tâze... şu aşkıma endaze!
Her ne varsa boşverdim, tek, aşkıma bin yeğim
Alma Atakan’ın âh’ını... çıkar âheste âheste,
Ne, önler yok eder onu ki... şarkı - türkü ne beste,
Dileğim değil aaah etmek de elbette değil âh ama,
Sen de durma orada, sus’ta... durma orada hep es’te!
Say ki göğe baktım... say ki denize,
Bakınca sana ben... o güzel yüze!
Tutsağınken gönül... âşığınken ben,
Etme, eyleme de... cevretme bize!
Ömür ömür diyorlar...ömür bağlı hedere...
Parça parça bölünmüş, hep eleme – kedere...
Hayat sayılı gündür...yıllar geçip gidiyor...
Şurda varsa birkaç gün...et onunla idare! ..
Ne Hûri ne başka bir şey, yarâbbi biliyorsun,
Evet o, evet, evet o! Evet O! Ne diyorsun?
Senden! Senin eserin! Senin bir güzelliğin ki
Bilmem mi hiç! Biliriiim... O’nu, sen de seviyorsun!
Eeey Eylül, ne yazayım... ne diyeyim ki sana?
Kırkbir yirmialtı’da hayat verdin ya bana! ..
Yaşamaktan ne buldum ki? ölmekten kaçınayım...
Güzel mi ki hayat? ölürüm diye acınayım..
Doğdun! diyorlar bana, hayır öldüm ben o ay’da,
Bu yüzdendir ki ah! .. Eylül benim en acı ay’ım...
Müdürüm ben Kadir Peşmen sizinle görüşmek istiyorum.Saygı ve selamlarımı sunarım.
Atakan Bey...
Hakkında konuşmadan önce çok düşünülmesi gereken biri.. hissedebildiğim kadarıyla, mükemmeliyetçi, hiperaktif, dost ve çok sadık bir arkadaş.. hep var olun Atakan Bey..