Ekran parlak, gerçek yüzler soluksa;
Sahte alkışlarla avunan can utansın!
Kalpler buz kesmiş, muhabbet yoksa;
Sanalda kurulan o yalancı bağ utansın!
Gökdelen dikerken bir fidan kırdıysan;
Nehirler zehir, denizler çamursa;
Gelecek neslin hakkını çaldıysan;
Betona gömülen o yeşil, o dağ utansın!
Kitaplar tozlanmış, fikirler sığ kalmışsa;
Alim suskun, cahil nutuk atıyorsa;
Hakikat yerine yalan baş tacı olmuşsa;
Işığa sırt dönen o kör kafa utansın!
Mazlum inlerken, zalim keyif sürüyorsa;
Adalet kantarında hile hep görülüyorsa;
Zulme sessiz kalmak erdem sayılıyorsa;
O körleşmiş vicdan, o sağır kulak utansın!
Yeminler çiğnenip, vefa unutulduysa;
Güven dağlarına ihanet karı yağdıysa;
Dostun elini en zor anında bıraktıysan;
O riyakâr yüzler, o kaypak yoldaş utansın!
Kayıt Tarihi : 17.6.2025 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Necip Fazıl Kısakürek'in "utansın" adlı şiirinden esinlenerek yazılmış bir şiir denemesidir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!