Gideli her gece onu görmeye
Düşlerim ne kadar dayanır bilmem
Diz çöküp bağrıma yumruk vurmaya
Döşlerim ne kadar dayanır bilmem
Hasretiyle belli süründürecek
İterken sedyeyi nefes nefese
Hademe kaşını yine çatmıştır
Köşedeki tabut namlı kafese
Çileli bir mahpus daha yatmıştır
Bilesin ki bundan sonra
Ha varlığın ha yokluğun
Seven sevsin benden sonra
Ha varlığın ha yokluğun
Yağmur edip yeryüzüne rahmeti
Gökten sağan bizden hesap sorar, ha!
Kainata sığmaz iken heybeti
Gönle sığan bizden hesap sorar, ha!
-Osman’a Mektup-6-
Menfaat uğruna insan dostunu
Satar mı hiç deme satıyor Osman
Haram dergâhına derviş postunu
Horoz duy bu ihtarı
Sana bir kulp ularlar
Kızdırırsan muhtarı
Al kanlara bularlar
-Kalleşçe şehit edilen 13 vatan evladının ardından yarenlerine hücum emri-
Haydi koç yiğitler kalkın davranın
Gayri ne susma ne durma vaktidir
İnsan öğüten bu zalim devranın
Çomak sokup çarkın’ kırma vaktidir
Ne mutluluk, ne neşe / bekleme kalmaz boşa
Umutlar döner kuşa / hayaller çıkar boşa
Yolu döndürür başa / feleğin çarkı kalır
Her sevdadan geriye / hüzzam bir şarkı kalır
Dünya malı hayatta tek tasası
Olanlardan etme beni Ya Rabbi
Bin bir türlü hile ile kasası
Dolanlardan etme beni Ya Rabbi
Bir inat uğruna gönüller küstü
Şimdi hüzünleri bölüşüyoruz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!