-Aga’mın Hikâyeleri 2-
Koyun dağda otlarken
Önüne hendek çıkmış
Tam hendeği atlarken
KÜÇÜK MEMURUN RÜŞVET YEME KILAVUZU
Eğer bir gün rüşvet yersen
Sırıtmadan yemelisin
Çehrem nasıl olsun dersen
Sorutmadan yemelisin
Yanlış ise hakim düzen
Doğru diyen zorda kalır
Hiç farketmez bahar hazan
Her mevsim aşk serde kalır
MARAŞ’A AĞIT
İki bin yirmi üç yılı
Tarih Gücüğün altısı
Zelzeleden Anadolu
Oldu çalı karaltısı
Hakkında var mıydı böyle muhabbet
Allah’ın seversen söyle mazbata
Bu seçimde halktan gördüğün rağbet
Kıyaslanmaz hiçbir şeyle mazbata
Bir ömürdür beni yoran gaile
Geçim dedi gerisini demedi
On iki ay oruç tutar aile
Açım dedi gerisini demedi
Köpeksiz köy olmaz tedbirli davran
Sen sen ol değneksiz dolaşma oğlum
Koyun postlu kurtla sarılı çevren
Kuzu dahi olsa dalaşma oğlum
Kılıfı hazırlar minare çalan
-Memmet Emmi Doktorda-
Soruyorsun emmi neyin var diye
Bu canı zor taşıyorum Doktor Bey
Yol gözlerdim gençken yağsın kar diye
-Yürek yemiş bir memurun isyanı-
Babandan miras mı sana bu kurum
Öyle şişe şişe gezme Müdür Bey
Canımıza yetti artık bu durum
-Kerameti kendinden menkul birilerinin herzeleri hakkında konunun uzmanı olarak Müftü Bey’den görüş talebidir.-
Bir sualim vardır cevap ver hele
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!