Aşkı Pamuklara Sardım
Aşkı pamuklara sardım,
çünkü tenimi yakıyordu.
Kırılmasın diye değil
ben dağılmayayım diyeydi.
Sustum.
Herkes sevmenin çiçekli tarafını konuşuyordu.
Oysa benim bahçemde
güller değil,
dikensiz bile kanatan susmalar vardı.
Ağırlığını taşırken
bir annenin
ölmüş bebeğini sırtında taşıması gibi yürüdüm.
Kimse bilmedi.
Kimse bakmadı.
Sadece ben
her adımda içimden biraz daha gömüldüm.
Sonra dayanamadım.
Kalbimi kazdım gece gece.
Tırnaklarımla.
Aşkı içine koydum usulca.
Ses etmedi.
Çünkü ölüler susar.
Ya da çok ağladıkları için artık konuşmazlar.
Üstünü örtmem gerekiyordu.
Çiçekle değil,
merhametle değil
kelimelerle.
Her cümlem bir kürek oldu.
Attım.
Bir “neden?”
Bir “keşke…”
Bir “geri dönme artık.”
Bir “beni sevmedin.”
Hepsi yalan gibiydi ama
toprak gibi üstünü örttü kalbimin.
Ama bazen,
bir şarkıda,
bir bakışta,
bir sokak lambasında
o pamuklar arasından sızıyor aşk.
Küflenmiş bir anı gibi.
Kokusuyla beni bile tanımıyor.
Şimdi biliyorum:
Gömülen şeyler hep çürümüyor,
bazıları içimizde yeniden canlanıyor.
Ve aşk…
Sadece kalbe gömülmüyor.
Sana yazılmamış bir şiirin içinde
beni hâlâ yaşatıyor.
Kayıt Tarihi : 8.8.2025 14:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!