ASKER ŞİİRLERİ

vatan vazifesi ister istemez yapmak istemediğimiz seyleri yapmak zorunda bırakıyor...

12 Eylül 1980
Çaldı alarm gece yarısı
Tüm asker ocaklarında
Kalktık gece karanlıkta
Ne olduğunu anlamadan
..

Senden ayrılalı, çok zaman oldu.
Nasılsın görmedim, sevgili annem?
Bilirim gözlerin yaşlarla doldu.
Gözyaşın akmasın, sileyim annem.

Düşünme beni sen askerde diye.
Beni sen vatana ettin hediye.
..

elim varmadı sana yazmaya
Yaşlarımı yüreğime gömdüm bir tanem
hıckırıklar boğazımda düğüm düğüm,
Sana özlemim gün gectikce artıyor,
Ayrılığa isyan ediyorum.
Bebekliğin geliyor gözlerimin önüne,
Yaşayamadığın cocukluğun!
..

Yüreğinin ince telinden
Bir ninni tutturursun şiirden
Nakış nakış işlersin ruhumu.
Bir tohumun dünyaya sunumu;
-Geldim bu dünya çölüne
Bir hastane odasın da, lisan-i haldir ağlayan durumu.

..

Uttum seninle nasıl tanıştık,
Acı tatlı anılar yaşadık,
Bazen zengin bazen fakirdik,
Ekmeği sarıp köfte diye yemiştik,
O günler unutulmaz be adamım.


..

Kadın hayalet gibi çöküyor
Çöküyor üstüne valinin.
Asker
Olmasaydı 'Yüzbaşı' bugün
Patlayacaktı canlı bomba.
Ağlayacaktı millet
Ağlayacaktı amansızca.
..

Miğferinin üzerine konan kelebek, askere
Tren garındaki ışıkların aydınlattığı,
Küçük kızı hatırlattı.
Kızın kokusunu içine çekmişti,
Küçük gözlerinin büyük dualarıyla birlikte.

Bir şarapnel parçası miğferine kanını sıçrattı,
..

Toz-duman içinde, kalmıştı her yer,
Kıyamet gününü, andırır gördüm.
Elinde çikolotayla, asker,
Küçük bir çöocuğu, kandırır gördüm.

Anası ağlıyor, ölmüş babası,
Belki de kalmamış, hiç akrabası,
..

Tam 1979 adımdır nizamiye ile yatakhane arası
Tam 120 gün eskiteceğim bu eskiyen toprakları
Patlatacak kafamı çığlık çığlığa sorular
Dudaklarımda asker paketinden sonuncu sigar
Ah..şu ak boyal, İzmir'den kalkan İstanbul vapurları

Bitmeyen bekleyişimin otuzbirinci gününde
..

88-1 TERTİP (ABİM) OĞUZ GÖKÜ’NÜN KALEMİNDEN,

ANNEM

Hasretin yakıyor bu bedenimi
Saatler sensiz geçmiyor anne
Yokluğun eritir ciğerlerimi
..

İçtenlik yok,
Nede olsa bir savaş
Ve kanlar dökülecekler,
Kan göllerinde yüzen küçük bebekler gözükecekler,
Bombalar düşüyor peş peşe,
kaçmak zor veya imkansız...
Lanet okuyor bir savaşçı er
..

Öz evladıydı bu vatanın…
Her gün,
Taze bir yokluktu,
O minik yüreğini inciten…
Ve taze bir,
ekmek gibi sunulmuş,
.....Bir dürüm yokluktu,
..

Onlar hiç koca kalabalıklarda yapayalnız kaldımı ?
Geceler boyu yanlızlıklarıyla başbaşa ağladımı?
Hiç silip tüm gülücükleri masum yüzlerinden
Heyecanını bir telefona mahkum bıraktımı

Onlar hiç hasreti damarlarında hissetti mi ki?
Başını yastığa koyupta saatlerce uykuyla savaştı mı ?
..

Kışlanın içinde kapanıp kaldım,
Dedim eyvah! Gardaş ben niye geldim,
En sonunda yine asker mi oldum!
Çabuk git başımdan zalim ayrılık.



..

Geldi çattı askerlik çağı
Beni bekler asker ocağı
Ah ne sıcaktı, o anne kucağı
Ama, kışla peygamber ocağı

Veda edip, düştüm gurbet yoluna
Hasret kaldım, sevdiğimin koluna
..

İtiraf kuşandım
Yürüyorum işte
Geçit vermez dağlarına

Yarın bugünden farklı olacak
Yüzleşecek hayal gerçekle
Beyninin ırmaklarında destan gibi yaşadığın ne varsa
..

Asker sınırda bekçi
Polisim yurt içinde
Türkün yenilmez gücü
Vardır onun gücünde

Gece gündüz demeden
Yılmadan görev yapar
..

Kimbilir belki de
evimizi öldüren mevzilerde silah çekerken sen
bir çocukluk kederinde uyuşurdum
ölümler geçerdi iç çekişimden

Ta o zamandan bilirdim
bir gün ruhumu çalacağını
..

Biz ayrılmadık
Daha da fazla bağladı
Bu gizemli sevda bizi

Biz ayrılmadık
Ayrılsak her akşam hayalin
Gelmezdi başucuma
..

Elimi salladım bütün dostlara
Selam edin dedim uçan kuşlara
Bağırdım çağırdım dağlara taşlara
Sesimi duyup da ağlama anne

Bahar gelip de çiçekler açınca
Dereler deryalar dolup taşınca
..