DOSTLUK ve AŞK...
Dostlukla aşk yolda karşılaştılar. Aşk takmış takıştırmış, süslenmiş, iki dirhem bir çekirdek olmuştu. Dostluk ise sade ve duruydu, doğaldı. Aşk gururla giderken şöyle bir baktı dostluğa: “Hayrola, nereye gidiyorsun böyle?” diye sordu.
Bu küçümseyen, tepeden bakan bakışa güldü geçti dostluk:
“İnsanları teselli etmeye, avutmaya gidiyorum” dedi.
Aşk dudak bükerek konuştu:
“Ben hiçbir insanın yanına gitmem. Onlar benim yanıma gelirler. Kendilerine pek yüz vermesem bile muhakkak arar sorarlar, bensiz yapamazlar. Sen de öyle yap, kendini naza çek. O zaman değerin artar, benim gibi el üstünde tutulursun, baş üstünde gezersin.”
“Hayır! Bu dediklerini yapamam” dedi dostluk. “Benim yüzümden acı çekmelerine dayanamam onların. Dert ortağı olurum kendilerine. Yalnızlıklarını gideririm.”
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta