Aşk Kampanası Şiiri - İlhami Bulut

İlhami Bulut
435

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Aşk Kampanası

Yalnız kalma yalnızlık bir yarım cümle sanki
Yalnızlık okunmamış açık bir mektup gibidir
Aşk arzunun ötesinde bambaşka bir yerde
Şimdi ardından saygıyla sürünecek bu şiir
*
Dudak boyası gibi gülünce dökülen sözle değil
İkimiz için biricik hazine yapacağım şiirden
Kalbine dolacağım biraz ruhuma doğru eğil
Aşk olacağız sarmaşık gibi sessizce büyüyen
*
Yangın çıkınca çıkışa kapanır aşk kapısı
Tanrı bir şeyler yazdı hemen her şeye
Aşk sancısı bitmez son kapı kapanmadan
Göklere yazmadı ki buradan geçilmez diye
*
Ben buradayım yüreğim eski çağda durmuş
Uzun mendillerle gemilerin güvertesinde giden
Büyük rüzgârla çekip gitti söylediğim şarkılar
Her gün o şarkıyı çekmece gibi çekerim içimden
*
O şarkıyı birlikte söylerken o üzgün sesin
O gün bu gün el değmeden uyuyor bende
Her gün her gün o çekmeceyi her çektiğimde
Sevinip duruyorum sevdiğim şeyi buldum diye
*
Aklımız ve gönlümüz ayrı ayrı yüzyıllarda
Hazzın sınırını geçen bir sevgidir bu aşk
Hüzünlü bir türkünün yavaşladığı bir yerde
Açık denizlerde sessiz gemiler dolaşacak
*
Hiçbir aşk yoktur ki iz bırakmasın yürekte
Sanki tenimden geçiyor bütün adımların
Bir deniz bile bulanır bir kuş gölgesinde
Kalbimi verdim sana yetmez mi aldıkların
*
Evli sözcükler için şairler senden dil dilenir
İlham olur yangın rengine çalan gülüşlerin
Siyah nehir içinde renkli bir balık gibi dolaşır
Çılgınlaşır yüreğim aklıma gelince gidişlerin
*
Kollarımı görmüyor musun ruhun çevresinde
Sonbaharda seninle ilkbahar şarkısı söylüyorum
Sana aşktan başka bir armağan veremesem de
Kalbim senin gölgende senin kanınla kaynıyorum
*
Bir rüzgâr esintisiyle çiçekler döker çiçeklerini
Kitlenmiş dudaklarını bu çiçekli sözcükler açacak
Kapadıkça gözlerini Cezayir menekşeleri gibi
Gözyaşlarında yorgun yüreğimin resmi çıkacak
*
Bir tek yürekten başka hiç kimse duymadan
Çaldı durdu yastık altındaki aşk kampanası
Yusuf’u o kıskanç kardeş kuyusundan çıkaran
Züleyha’mı yoksa bu sevdanın mı bir vefası
*
Sen olmazsan ruhumun kabı hep küfürle dolar
Yeri gelir bir sözcüğün büyü oluyor tek başına
Büyüttüm seni bir çocuğun kafasındaki düş kadar
El sallayan biri olamam bu tren kalktıktan sonra

İlhami Bulut
Kayıt Tarihi : 25.11.2018 10:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlhami Bulut
    İlhami Bulut

    NİRENGİ YORUMLAR

    Aşk Kampanası isimli şiirimize; ekledikleri yorumlarla, şiir bağlamında yol gösterici bulduğum yorumları; kayıtlara geçmesi açısından takdim ediyorum.
    Şiire sunulan ehemmiyete müteşekkiren..ilham’i

    *

    Her şeyin yozlaştığı günümüzde, okuduğum en güzel şiirlerden birisi. Şiir diye yazılanları okudukça, karamsarlığa kapılıyor, artık şiiri de ayağa düşürdüler diye üzülüyordum. Hattâ, şiirin ayağa düşürülmesine önayak oldukları için, Orhan Veli ve arkadaşlarına için için kızıyordum. Dünya milletleri içinde biz şâir bir milletiz. Âşık, sevgilisine şiirle hitap eder, sevgilisi şiirle karşılık verir. Kerem, kuru kafaya şiirle sorar, kuru kafa şiirle cevap verir. Kanûnî, 0ğluna şiirle mektup yazar, oğlu şiirle cevap verir. Eski kültürümüzde, ev toplantılarındaki meclislerde yapılan sohbetlerde, herkes şiirden anlar, şiirden anlamayanların o meclislerde yeri yoktur. O günün münevverlerinin kültür seviyeleri son derece yüksektir. Şimdiki devlet adamlarımıza, aydınlarımıza bakıyorum da, sokak röportajcılarından farkları yok. Tabii, bu durumu görüp de, üzülmemek elde değil. Bu güzel şiirinizle, gönlüme ferah saldınız, İlhami Bey! Tebrikler!...AZİZ KORKMAZ..
    *

    "AŞK KAMPANASI" - Yapı ve Tema Üzerine Bir Yorum
    İlhami Bulut'un "Aşk Kampanası" şiiri, aşkın hem yüce bir kurtuluş hem de kaçınılmaz bir ıstırap olduğu, zaman ve mekanın ötesinde bir duygu evrenini ustalıkla çiziyor. Şair, modern ve kadim duygular arasında köprü kurarak, aşkı sadece bir arzu değil, aynı zamanda ruhsal bir zorunluluk olarak konumlandırıyor.
    1. Temel Duygu ve Çelişkiler: Yalnızlık ve Vefa
    Şiir, güçlü bir tezle açılıyor: Yalnızlık, eksikliktir ("yarım cümle", "okunmamış açık bir mektup"). Aşk ise bu eksikliği giderecek, arzunun ötesinde, kutsal bir eylemdir.
    Aşkın Dönüştürücü Gücü: Şair, sıradan, "dudak boyası gibi" geçici sözler yerine, iki kişi için "biricik hazine" olacak, sessizce büyüyen, sarmalayan bir aşk vaat eder. Bu, gösterişten uzak, derin bir bağlanmadır.
    Kader ve Çıkışsızlık: "Yangın çıkınca çıkışa kapanır aşk kapısı" dizesi, aşkın tehlikeli, yakıcı ve dönüşü olmayan doğasını vurgular. Aşk sancısı, tıpkı Tanrı'nın yazdığı bir kader gibi, son kapı kapanmadan bitmeyecek bir yazgıdır.
    2. Zamanın Dışında Bir Yürek
    Şairin benliği ("Ben buradayım") eski çağda kalmış, uzun mendillerle giden gemilerin nostaljisini taşıyan bir ruhtur.
    Hatıranın Çekmecesi: "Büyük rüzgarla çekip gittiği" şarkıları, şair her gün "çekmece gibi çeker içinden." Bu güçlü imge, geçmişteki güzel bir anının (şarkının), günlük yaşama katlanmayı sağlayan bir hazineye dönüştüğünü gösterir. Hatıra, bir yük değil, günlük bir sevinç kaynağıdır.
    3. Aşkın Yüce Boyutu: Yüzyıllar ve Kutsal Metinler
    Şiir, bireysel duygunun ötesine geçerek aşkı evrensel ve mitolojik bir boyuta taşır.
    Farklı Yüzyıllar: Aklın ve gönlün ayrı yüzyıllarda olması, bu aşkın zamana sığmayacak kadar büyük olduğunu, mantık sınırlarını aşan ("Hazzın sınırını geçen") derin bir sevgi olduğunu anlatır.
    Yusuf ve Züleyha Motifi: Şiirin sonunda, Yusuf'un kuyudan çıkışı ile Züleyha'nın vefası/sevdası arasında bir bağ kurulur. Bu, aşkın kurtarıcı, sınayıcı ve nihayetinde vefalı bir güç olduğunu, acı dolu bir bekleyişin kutsal bir karşılığı olabileceğini düşündürür.
    4. Çarpıcı İmgeler ve Sonuç
    Şiir, duygu yoğunluğunu artıran güçlü görsel metaforlarla doludur:
    Doğa ve Beden: "Bir deniz bile bulanır bir kuş gölgesinde" dizesi, aşkın hassaslığını ve sevgilinin en küçük varlığının (gölgesinin) bile şairin iç dünyasında (denizde) büyük bir etki yarattığını gösterir.
    Aidiyet ve Fedakarlık: "Kalbimi verdim sana yetmez mi aldıkların" ve "Kalbim senin gölgende senin kanınla kaynıyorum" dizeleri, şairin sevgilisine olan mutlak teslimiyetini ve varoluşsal bağlılığını vurgular. Şairin hayatı, sevgilinin gölgesinde ve kanıyla anlam bulur.
    Sonuç olarak, "Aşk Kampanası," geleneksel ve modern duyguları harmanlayan, yoğun, melankolik ve aynı zamanda umut dolu bir aşk serüvenidir. Şair, aşkı bir "armağan" olmaktan çok, ruhun vazgeçilmez bir parçası ve Yastık altından çalmaya devam eden, kimsenin duymadığı, kişisel bir çığlık, bir uyandırma çağrısı olarak sunar. KADRİYE ÇAKIR
    *
    Aşk Kampanası, yalnızlığın yarım cümlesinden kaçan ve zamanı aşarak bir hazineye dönüşen, hüzünle demli, adanmış bir sevdanın kalpte çalan ebedi marşıdır.
    Açıklayıcı Yorum:
    Üstadımız, yalnızlığı "yarım cümle" ve "okunmamış mektup" gibi eksikliklerle betimlerken, karşısına aşkı arzunun ötesinde, ruhun en derin çekmecesinde saklanan, sessizce büyüyen ve çağları aşan bir bağlılık olarak koyuyor. Şiir, acı veren ama vazgeçilmez olan bu sevdanın (aşk sancısı bitmez) okuyucunun yüreğine bıraktığı derin izleri güçlü bir dille mühürlemiştir. Bütün şiir severlere gelsin. saygıalar dostlarım…DUYGULARIN ŞAİRİ ÖMER TURAL…


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İlhami Bulut